Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
15/11/2017

Fantastik edebiyat yazarı Haktan Kaan İçel, Postkolik’in sorularını yanıtladı

Korku, fantastik, bilim kurguyu komedi ile harmanladığı Can Avar serisiyle beğeni toplayan genç yazar Haktan Kaan İçel, Postkolik’in sorularını yanıtladı.


Röportaj: Gizem Ertürk

Merhaba Haktan, öncelikle biraz kendinden söz eder misin? Yazmaya olan ilgin ne zaman başladı?

2007'de Radyo-Sinema ve Televizyon bölümünden mezun olduktan sonra belgesel, tanıtım filmleri, reklam projeleri gibi çekim ekiplerinde yer aldım. Bu esnada kısa öyküler yazıyordum. İnternet üzerindeki forumlarda hikayelerimi paylaşacağım patformlar sayesinde kendimi geliştirme şansı buldum. Bir süre sonra dizilerde senaryo ekiplerinde yer almaya başladım. Bu ekiplerin en büyük sorunu yaratıcı alan bulmakta zorlanmalarıydı. Çünkü genelde sistemin başında bir insan oluyor ve reyting kaygısıyla hareket alanı sınırlanıyordu. Bu kısıtlama doğal olarak hoşuma gitmedi. Bu yüzden de bir süre kendimi mutlu etmek istedim. Çocukken okuyamadığım ama hep okumak istediğim bir kitap nasıl olur diye düşündüm. Böylece Can Avar serisini yaratmış oldum. Sonrası da geldi. İnsan hep mutlu olduğu işleri yapmak istiyor.

Seni özellikle çocuklar için yazmaya iten şey ne oldu?
Aslında iki temel sebebim var. Birincisi ülkemizde kitap okumayı gerçekten seven tek kitle çocuklar... Bir şey popüler olduğu için, ya da okumak için okumuyorlar. Hayal güçleri hep gelişime açık durumda olduğundan yazdığım şeyler konusunda kendime sınır koymuyorum. Hem bir de çocukların çok samimi olduğunu düşünüyorum. Akıllarına gelen ilk şeyi söylüyorlar. Bir hatam varsa onlar sayesinde daha kolay kendimi geliştirebiliriyorum. Diğer bir nokta ise insanın gelişimin en önemli döneminin çocukluk olduğuna inanıyorum. Yeni bir nesli şekillendirme düşüncesi beni çocuklar için yazmaya teşvik ediyor.
 


Sinema tv mezunusun ve aynı zamanda sinema yazarısın.. İkisi bir arada nasıl gidiyor? Kendini hangisine daha yakın daha hakim hissediyorsun?Bence sinema edebiyattan beslenen bir alan... Sinema ya da televizyon yokken kitaplar vardı. Bu yüzden de farklı gibi görünen iki alanı ayrı değerlendirmemek gerektiğine inanıyorum. Sinemaya aşığım. Benim için ilk görüşte aşk dediğimiz şey sinema olmuştu. Ancak edebiyat da öğretici ve ufkumu genişleten bir alan... İkisi birbiriyle etkileşimde bulunduğundan pek zorluk çekmiyorum. Biraz politik olacak ama seçim yapmamak işime gelir. :D

Çocuklar tarafından büyük bir beğeni ile takip edilen “Can Avar” serisinden söz eder misin?
Kitaplarımda Can Avar, Hayal Etsever ve Korkut Korkmaz adlı arkadaşların maceralarını anlatıyorum. Can Avar karakterinin hayal gücü çok geniş ve bu yüzden de hayatın ona sunduklarını hayalgücüyle yorumluyor. Böylece hayatın kötü giden unsurlarını kafasında bir sorun olarak belirleyip bunu düzeltmeye çalışıyor. Son kitabım "Gizemli Karanlık Sinema"da Can ve arkadaşları kapısı sokağa açılan eski bir sinemayı AVM sineması olmaktan kurtarmaya çalışıyorlar. Filmlerin içinde bir yolculuğa çıkarlarken sinemanın etkileyici dünyası onların hayata bakışlarını değiştiriyor. Dünya sinemasından çok iyi bildiğimiz filmler, kitabın içinde çocuk bakış açısıyla resmediliyor. Sanırım şu ana kadar yazdığım en iyi kitaplardan biri oldu. Çok eğlenceli bir macera olduğundan yazarken kendim de çok eğlendim.
 


Bir yazar olarak seni en çok neler besliyor?
Hayatın içindeki her şey olabilir. Birikimlerim ve yaşadıklarım yazdıklarıma değer katar. Ancak beni besleyen en önemli şey kendi çocukluğum. Küçükken çok geniş bir hayal gücüne sahiptim. Çok ilginç fikirlerim vardı. bu fikirleri ancak büyüdükçe hayata geçirebiliyorum.

36. Tüyap Kitap Fuarı’nda okuyucularınla bir araya geldin, nasıl geçti?
Tüyap son yıllarda yetişkinlerden çok, çocuklar için bir cennet haline geldi. Bu yüzden benim açımdan her Tüyap iyi geçiyor. Çocukların ilgisi inanılmaz derecede tatmin edici diyebilirim. Benim bu seneki imza günüm 10 Kasım'a denk geldi. Bu yüzden ilk önce Atatürk'ü anma törenlerine katılmaları için okuyucularımı internet üzerinden teşvik ettim. Sonrasında ise ben ve kitaplarla buluşmak iyi bir seçenekti.

Bir yazar olarak karşılaştığın zorluklar neler?
Bir yazar olarak değil de, bir Türk yazar olarak karşılaştığım zorlukları söyleyebilirim. Raflarda çok fazla yabancı eser olduğundan filmleri çekilmiş, tüm dünyada çok satanlara girmiş kitaplarla mücadele etmek zorunda kalıyorum. Okuyucular yeni bir keşif yapmaktansa dünya çapında kendini kanıtlamış bir serinin takipçisi olmayı tercih ediyorlar. Halbuki benim kitaplarıma fırsat veren her okuyucu devamını da okumak istiyor. Bir süre sonra fanatik okuyucularıma dönüşüyorlar. Hatta okumayı sevmeyen birkaç çocuk kitaplarımı okuyarak okumayı sevmeye başlamışlar. Bunu duyduğumda tüm dünyalar benim olmuştu. Bu yüzden de havuz çok geniş olunca iyi kitaplar yazmanız yetmiyor. Genel olarak sosyal medya dışında çocuk kitaplarının az reklamının yapıldığını söyleyebilirim. Bir diğer sorun ise Türk eserlerinin yabancı dillere pek çevrilmiyor oluşu diyebilirim. Örneğin benim kitaplarım farklı dillerde tüm dünyanın çocuklarına sunulabilseydi. Belki de yabancı serilerle aynı şartlarda rekabet edebilirdik. Sanırım hayatım boyunca en çok istediğim şeylerden biri kitaplarımın farklı ülke dillerine çevirisinin yapılması olacak.
 


Bir kitap yazmak isteyen genç yazarlara ne tavsiye edersin, yayınevlerini nasıl ikna edebilirler?
Genç yazarlar için söyleyebileceğim birkaç şey var. Bunların ilki çok kitap okuyarak kendi yazdıkları şeylerin özgün olup olmadığını takip etsinler. Çünkü piyasa aynı tip işleri yapanları pek kabul etmiyor. Özgünlüğü sağladıktan sonra dört dörtlük bir dosya ile yayınevlerine başvurmaları gerekiyor. Örneğin ben kitap dosyamla ilk kez başvurduğumda bana ilk söylenen söz "uzun zamandır bu kadar düzenli bir dosya görmemiştik" olmuştu. Çoğu insan baştan savma dosyalarla yayınevlerine gittiklerinde bir sıfır geride başlıyorlar. Bir diğer konu ise yayınevlerinden reddedildiklerinde pes etmemeleri... Birkaç yayınevi programları dolu olduğundan reddederler. Ancak elbet sizde bir yetenek varsa bunu birileri görecektir.

Başucu kitapların hangileri?
Çok alakasız olacak ama,  Albert Camus - Yabancı, Clive Barker - Cabal, Murakami'nin çeşitli kitapları, çocuk kitabı olarak da Michael Ende'nin de Momo'sunu sayabilirim.
 

korku bilim kurgu röportaj postkolik röportaj edebiyat özel röportaj Haktan Kaan İçtel Türk yazarlar Can Avar fantastik edebiyat fantastik