Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
SANAT
04/01/2018

Patara'da tarih yeniden yazılıyor

Önümüzdeki beş yıl boyunca Türkiye İş Bankası desteğiyle sürdürülecek olan Patara Kazıları’nda 30. yıla yaklaşılmak üzere. 


Tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu, arkeolojik açıdan dünyanın en zengin topraklarının başında geliyor. Dört bir tarafında müthiş hazineler barındıran bu topraklar, maalesef uzun yıllar hak ettiği değeri göremedi. Fakat gerek arkeoloji bilincinin artması gerekse özel sektör kuruluşlarının bu alana destek vermeye başlaması, bu tablonun son yıllarda ciddi şekilde değişmesini sağlıyor. Şimdi sizleri özel sektör-üniversite işbirliklerinin en dikkat çeken örneklerinden birine götürmek istiyoruz. Türkiye’nin zengin arkeolojik varlığının gün yüzüne çıkarılması ve korunması amacıyla uzun soluklu projelere katkı sunan Türkiye İş Bankası, iştiraklerinden Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ile birlikte bir yıldır Patara Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmalarına destek veriyor. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Havva İşkan Işık liderliğinde sürdürülen çalışmalar, sadece Anadolu topraklarının medeniyet tarihine ışık tutmakla kalmıyor, dünya kültür mirasına da kıymetli katkılar sağlıyor.2012’den bu yana dünyanın önde gelen açık hava müzelerinden biri olan Zeugma Antik Kenti’nde yürütülen Muzalar (Esin Perileri) Evi’nin kazı çalışmalarının da sponsorluğunu üstlenen İş Bankası, ülkemizin kültürel zenginliklerinin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusundaki değerli desteğini önümüzdeki yıllarda da sürdürecek.


Antalya'nın Kaş ilçesinin Kalkan beldesi yakınlarında bulunan Likya Birliği ve Eyaleti'nin başkenti Patara, günümüze oldukça iyi biçimde ulaşan tiyatro, meclis, tapınak, horrea (depo yapıları), stadyum, hamam ve kiliseleri ile görkemli bir örenyeri resmi sergiliyor. Burası, “Deniz Feneri” ve “Yol Kılavuz Anıtı” gibi benzersiz anıt eserlerin yanı sıra, 1905 yılına ait ilk Osmanlı Telsiz Telgraf İstasyonu’nun da bulunduğu bir külliyeye de ev sahipliği yapıyor. Yaşam izlerinin milattan 4 bin yıl önce başlayıp, milattan sonra 14. yüzyıla kadar kesintisiz olarak sürdüğü Patara'da önümüzdeki yıl kazı çalışmalarının 30. yılı kutlanacak. 30 yıl aslında uzun gibi görünse de, arkeolojik bir kazı için oldukça kısa bir süre. Kafanızda resmin daha iyi canlanabilmesi için, Pompei’nin 1748'den, Efes’in 1863'den, Hattuşa’nın 1906'dan, Bergama’nın ise 1878'den bu yana kazıldığını söyleyelim. Yani daha kazacak çok ama çok yer var! Prof. Dr. Havva İşkan liderliğinde yürütülen kazı çalışmalarında şu sıralar kentin kamu yapıları ve mezarlıkları üzerine yoğunlaşılmış durumda. İşkan’ın verdiği bilgiye göre, bu yapılar arasında tiyatro, meclis binası, Liman Hamamı, Tepecik yerleşimi, Yol Anıtı, Liman Caddesi, bazilika, Mezar Kilisesi, kent kapısı, Suriçi Kilisesi ve deniz feneri bulunuyor. Ayrıca Tepecik Nekropolü, Markia anıt mezarı, 52 ve 53 numaralı anıt mezarlar ve çok sayıda yeraltı oygu mezarları olmak üzere mezarlık alanlarında çalışmalar sürdürülüyor.



Prof. Dr. Havva İşkan, Patara kazılarında elde edilen sonuçlar ve yapılan yayınlarla Lykia tarihinin yeniden yazıldığını söylüyor. Patara’nın ulusal ve uluslararası bilim camiasında pozitif tanınırlığı yüksek bir kazı olduğunu söyleyen İşkan, “Patara Kazıları, ayrıca çalışma yöntemleri, yayın ilkeleri ve kültür varlıklarını koruma mücadelesi ile de model oldu” yorumunda bulunuyor.
Peki kazı çalışmalarında bundan sonrası için planlar neler, şimdi biraz da ona değinelim. Arkeologlarla birlikte epigrafi, nümizmatik, jeoarkeoloji, jeofizik, antropoloji, restorasyon, mimarlık ya da su yapıları mühendisliği gibi farklı bilim dallarından 50 kişilik ekibin yer aldığı kazı çalışmalarında bu sezon Bazilika kazısının bitirilmesi planlanıyor. Nero Hamamı ve çevresindeki surlar ile yanlarındaki Merkez Hamamı kazıları, önümüzdeki beş yıl içinde Liman Caddesi ile birleştirilecek. Tepecik Akropolisi ise daha uzun yıllar çalışılacak bir alan olacak; zira tümüyle açılması hedefleniyor. Bir de kent kapısı ile Liman Hamamı arasında kalan alanda çalışmalar yapılacak. Bu kazılarla birlikte koruma ve restorasyon projeleri de eş zamanlı yürüyecek tabii ki. Tiyatro, Küçük Hamam ve Korint Tapınağı'nın kazıları restorasyon başlangıcında yapılacak. Bu arada Liman Hamamı ve deniz fenerinde restorasyon projelerinin de bitmek üzere olduğunu söyleyelim.