Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
GEZİ
05/11/2020

Nysa Antik Kenti, yeni keşiflerle parlıyor

Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde dağ eteğine konumlanmış binlerce yıllık zeytin ağaçları içindeki Nysa Antik Kenti, ziyaretçilerini 2000 yıllık tarihi yolculuğa çıkarıyor. Roma ve Bizans Dönemi mimarisinin etkisi altında kalmış bu eğitim ve kültür kenti kesinlikle radarınızda olmalı.

Aydın Dağı’nın (Messogis) eteğinde, hızla akan nehrin böldüğü iki yaka üzerine kurulu Nysa Antik Kenti’nde her bir taşın, bin yaşını aşmış anıt ağaçların tarihi fısıltıları arasında ilerliyoruz. 2013 yılında keşfedilen Sütunlu Cadde’deki yazıtlar, mitolojiden alıntılara yer verilen podyum frizleri, Roma dönemine ait mermer büstler, heykeller ve kabartmalı stillerin her biri bizi antik dünyanın heyecan verici hikâyelerine götürüyor. M.Ö. 3’üncü yüzyıla tarihlenen Nysa, dişi bir kent olarak anılıyor. Kazı başkanlığını 2012’den bu yana T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi adına sürdüren Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner’in “kraliçe” olarak tanımladığı antik kent, I. Antiokhos Soter tarafından eşini onurlandırmak adına kurulmuş.
 


Özellikle Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altındayken eğitim ve kültürel alanda önemli bir noktaya ulaşan Nysa’nın, aynı zamanda dönemin mimari, şehir planlaması ve mühen-disliğinin en etkileyici örneklerinden biri olarak öne çıktığını görebiliyoruz. Karya bölgesinin en zengin kentlerinden birisi olarak bilinen Nysa’nın Antik Çağ’da Anadolu’nun en önemli kültür kentleri arasında baş sırada yer almasında bilimsel ve edebi gelişmelere ışık tutan yapıların payı büyük. Genç erkeklerin düşünsel ve bedensel yönden eğitildiği gymnasium, Anadolu’nun en iyi korunan örneklerinden biri olan kütüphane, tiyatro ve stadion kentin gelişmiş kültürünün en güçlü göstergesi. Coğrafyacıların atası sayılan gezgin tarihçi ve filozof Strabon’un da Nysa’da eğitim görmüş olması kentin taşıdığı “eğitimin merkezi” ünvanını ispatlar nitelikte.
 



İş Bankası’nın 2019’dan bu yana kazı çalışmalarına destek verdiği Nysa’da ortaya çıkan yeni bulgular, Anadolu topraklarının kültürel mirasının gün yüzüne çıkarılmasına olanak sağlıyor. Bu değerli çalışmaların arkasında arkeolog, sanat tarihçisi, numismat, epigraf, mimar, konservatör, restoratör, antropolog, arkeometrist, jeofizik uzmanlarından ve öğrencilerden oluşan bir ekibin yıllara yayılan emeğinin katkısı çok. Bugüne kadar tiyatroda, gymnasionda, agorada, Yaşlılar Meclisi’nde, kütüphanede, forumda, çarşı bazilikasında ve cadde-sokak sisteminde kazıların yapıldığı Nysa’da, gözler kentin ana caddesi olan Sütunlu Cadde’de bulunan anıtsal çeşmede.
 


Kazı başkanı Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner, “Sütunlu Cadde ile meclis ve agora arasından gelen caddenin kavşak noktasındaki kazı çalışmalarında bu yaz anıtsal bir çeşme yapısı tespit ettik. Yaklaşık 14 metre ön cephe genişliği olan ve havuz derinliği 2,5 metreye ulaşan, Roma döneminde insanların serinlediği ve kentin süs unsuru olarak görülen anıtsal çeşme M.S. 2. yüzyıla tarihlendiriliyor. Araştırmalarımıza devam ediyoruz. Kazı çalışmaları sonucunda anıtsal çeşmenin geneline dair önemli bilgilere ulaşabileceğiz.” diyor. Kentte yürütülen faaliyetler kapsamında Sütunlu Cadde kazılarının yanı sıra belgeleme, koruma, onarım, restorasyon çalışmaları gerçekleştiriliyor. Bununla beraber tiyatro sahne binasının birinci katı ayağa kaldırılıyor. Zeytin ağaçlarının gölgesinde dinlenebileceğiniz Nysa’nın, aynı zamanda engelli dostu parkurlarıyla kentin önemli yapılarına erişim imkânı sağladığını hatırlatmak isteriz. 
 



Nysa mitolojik hikâyelerle de örülü bir kent. Yunan mitolojisine göre Hermes, Dionysos’u büyütmesi için Nysa Dağı’nın perilerine emanet eder. Nysalılar’ın inşa ettikleri tiyatronun sahne binasının podyum frizlerinde de Dionysos’un bu hikâyesine yer verilir. Bu sebeple Nysa, “Dionysos’un kenti” olarak da bilinir. Bu alandaki podyum frizlerinde, kentin içinde yer aldığı Menderes Nehri ve Aydın Dağı’ndan (Messogis) tasvirler ve Pluton ile Kore’nin evliliği de yer alır. Bir nevi dönemin resimli fotoromanları diyebiliriz.  Nysa Antik Kenti’ni ziyaret ettikten sonra mutlaka uğramanız gereken yerlerden biri de Aydın Arkeoloji Müzesi olmalı. Antik kente ayrılmış özel bir salonda sergilenen eserler arasında kazılarda bulunan Roma dönemine ait büstler, başlar, Nysa Tiyatrosu sahne binasına ait heykeller ve kabartmalı steller yer alıyor. Müze, Nysa dışında Aydın il sınırları içerisinde yer alan Tralleis, Magnesia, Alinda, Alabanda, Amyzon, Piginda, Harpasa, Myus, Pygela, Orthosia ve Mastaura gibi antik kentlerden gelen çeşitli dönemlere ait taş eserlere de ev sahipliği yapıyor.