Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
11/07/2019

Rap müziğin sevilen ismi Kayra, yeni albümünü anlattı

Kayra, merakla beklenen solo albümü “Bütün Ayazların Ortasında”yı 2019’un ilk aylarından itibaren bölüm bölüm dinleyicilerle paylaşmıştı. Albüm tüm şarkılarıyla sona erince biz de sorularımızı sorduk.


“Bütün Ayazların Ortasında”, pek de alışkın olmadığımız bir konseptte -tefrika usulü- parça parça yayımlandı. Bu projenin çıkışını ve bu şekilde paylaşımının hikayesini anlatır mısın?
Albüme 2015'in kasım ayında bir apartman hikayesi yazma fikriyle başlamıştım. Amacım, birbirinden bağımsız hikayeler anlatmaktı. Bu albümde yer alan “Haciz” şarkısını yazdığım zaman, aklıma çok daha önceden düşündüğüm Veysel karakteri geldi. Haciz şarkısı üzerinden Veysel’in hikayesini başlatabileceğimi fark ettim. Albümü kafamda iki kısma ayırdım. Veysel’in dedesiyle birlikte köyde kaldığı günler ve diş ağrısı sonrası şehre dönüp kafasını kurcalayan her şeyin peşinden gittiği günler... O zamanlar albümde bu kadar şarkı yoktu ve kafamda şarkıları iki ayrı albüm şeklinde yayınlamak vardı. Sonradan şarkı sayısının artması ve albümün benim planladığımdan çok daha yoğun bir şekilde ilerlemesi, albümün yayımlanma sürecini biraz geniş tutma fikrini doğurdu. Albümün yayınlanacak her bölümü için o bölümün içeriğine ve duygusuna uygun klipler çekileceğini de hesaba katarak, bu konseptte yayımlamaya karar verdik.

Da Poet, Radansa, Beatific Vision ve C1556 gibi isimlerle çalıştın. Bu isimleri tercih etmendeki sebepler nelerdi?
Albüme ilk olarak Radansa ve Beatific Vision tarafından yapılan altyapılarla başladım. İkisinin de altyapılarındaki ruhun, atmosferin ve dokunun bu albüme çok uygun olacağını biliyordum. Zaten ikisi de benim sound olarak nasıl bir albüm yapmak istediğimin farkındaydı. Bu açıdan ilk başlarda gayet hızlı ilerledim. Çok fazla deneme yaptım ve albüm ilk sorunda da söylediğim gibi planladığımdan çok daha yoğun bir hal almaya başlayınca, albüm içi geçişleri Veysel’in duygu dünyasını daha da belirgin kılacak biçimde, daha önceden hiç okumadığım tarzda birkaç altyapıyla destekledim. Bunu gayet iyi yapabileceğini bildiğim C1556 ile konuştum ve “Has Kepazelik” ile “Resmi Evraklar” şarkıları ortaya çıktı. Bütün bu süreç sona doğru yaklaşırken; senelerdir dinlediğim, aynı ekipte birlikte çalıştığım ve her açıdan sound işlerine ne kadar iyi hakim olduğunu bildiğim Da Poet’e danıştım.
 

Peki ya kayıt aşaması?
Kayıt aşamasına başlamadan önce bütün düzenlemeleri Da Poet’in yapmasını istiyordum. Hem bütün düzenlemeleri yaptı hem de planladığımızdan çok daha fazla şarkının altyapısına imza attı. Kayıt aşamasına geldiğimiz zaman artık elimizde benim her anlamda çok hakim olduğum ve daha önceden birçok demo kayıt aldığım bir albüm vardı. Buğra Kunt’un stüdyosunda kayıtların tamamını bitirdik. İlk kez birlikte kayıt yaptık ve Buğra Kunt’un albüme çok katkısı oldu. Çok kısa sürede yıllarca birlikte çalışmışız gibi bir uyum yakaladık. Benim kayıt esnasında neleri iyi yaptığımı ya da nerelerde sorun yaşadığımı çok kısa sürede kavradı. Gayet konsantre bir şekilde tüm kayıtları tamamladık. İstediğimizi alana kadar hiç sıkılmadan tekrar tekrar kayıt yaptığımız oldu. Her şey bittiğinde bütün kayıt süreci ikimizin de içine sinmişti.

Albümde hikayesi anlatılan Veysel karakterine gelelim. Bu karakter nasıl ortaya çıktı?
2014 senesinde bir akşam stüdyodan dönerken bir dükkanın camında ‘’Eleman Alınacaktır’’ gibi bir ilan gördüm. İçeride iki adam sıkıntılı vaziyette konuşuyorlardı. Kolay çözülemeyecek bir sıkıntı yaşadıkları çok belliydi. O akşam otobüste Veysel karakteri zihnimde oluşmaya başladı ve zaman içerisinde kafamda benim “yıllardır tanıdığım” birine dönüştü. Büyüyor olmanın zorluğu, yaş ilerledikçe artan ve zorlaşan sorumluluklar, ekonomik sıkıntılar, İstanbul’da yaşamanın her geçen gün zorlaşması ve bilip de söylenemeyen bir kamyon ruh daraltıcı mesele Veysel karakterinde toplandı. Veysel’in duygu geçişleri albümün olay örgüsünü belirledi. Albümün ilk bölümünde gidişatı kabullenmiş, kendi içinde debelenen biri varken; şehre tekrar döndüğü zaman öfkesini kontrol edemeyen ve gözünü fazlasıyla karartmış bir karakter ortaya çıkmıştı. Bu duygu geçişleri de albümün tamamındaki iniş çıkışları belirledi.