Rap müziğin sevilen ismi Hayki, yeni teklisi Mantra'yı Postkolik'e anlattı

Yeni teklin Mantra, Sony Music Türkiye etiketiyle dinleyiciyle buluştu. Yeni şarkında nasıl bir dünyayı anlatıyorsun?
İlk üretim prensibim, kendi dünyamdan beslenmek. Çevrem, mahallem, yaşadıklarım ve analizlerim... Gerçek, karanlık ve sert bir dünyadan söz ediyorum. Türlü rekabetlerin döndüğü, duygusuzca koşuştuğumuz, hipnoz etkisindeymişçesine kendi farkımıza dahi varamadan diğerleriyle yarıştığımız, dişleri oldukça iri ve sivri bir dünya bu. Adı neden Mantra? HipHop benim Mantram, Rap ise bunu dışa vurma biçimim. Tehlikeden uzak durmak, düşmanları elemek ya da daha yüksek bir bilince erişebilmem için... Bu ve buna benzer pek çok nedenden ötürü HipHop benim Mantram.

Son dönem çalışmalarına baktığımızda parçalarını tekliler halinde yayımladığını görüyoruz. Albüm planın var mı?
Hızlı dünyada hızlı olmam gerek. İçimden gelen şeyleri yapıp hızlıca paylaşmak istediğim için bu yola gittim. Albüm, daha konsantre bir iş ve daha derli toplu olması gerekiyor. Buna adapte olabilmek adına şu sıralar bir stüdyo inşa ediyorum. Hatta yaz tatilinden sonra kapanıp bir albüm tamamlama planım var. Aslında hazır da diyebilirim, sadece EB ile birlikte oturup aranjelerini yapacağız.

Mantra’nın klibini de sormak isteriz. Klip süreci nasıl gelişti?
Eko Fresh ile olan Turkish Nightmare isimli şarkımızın videosunu çeken Can Özev’in Türkiye’ye geldiği sırada planlayıp hazırladığımız bir video oldu. Videoyu Hasanpaşa’da kendi mahallemde ve stüdyomda çektim. Yine yaşadığım sokaklardan ve şehirden görüntüler yer alıyor. Can, belki de Almanya’da yaşadığı için, HipHop kokan çok iyi görseller koydu ortaya. Bakış açısı bizimkinden farklı. Benim kalbimi ve kanımı hızlandırıyor =)
 

Müziğe yönelişin, rap müziğin sendeki yerinin oluşması ve üretime dönüşmesi süreci nasıl gelişti?
Asosyal bir çocuktum. Arkadaşım Rap’ti. Bilgisayar oyunlarına, yazılımlara ve spora ilgi duyuyordum. Bunların arasında kimyama en çok etki eden ve bünyemi harekete geçiren şey HipHop oldu. Çocukluğumdan beri müzikle ilgiliydim. Rap ile birleşince tutkumu buldum ve ritmimi yakaladım diyebilirim.

Türkçe sözlü rap müziği oldukça yükselişte. Bu ivmeyi sen neye bağlıyorsun ve nasıl değerlendiriyorsun?
Rap dünyayı etkisi altında tutan bir tür. Türkiye’de çarpık temelleşse de doğru örneklerine de rastlamak mümkün. İnsanların popülariteden kurtulup HipHop’u ve Rap’i daha iyi anlamaya başladığı zamanlar da daha iyi yerlere gelecektir diye düşünüyorum. Dünya da daha iyi bir yere gelmesinden söz ediyorum tabi. Kickler ve Basslar iyi vuruyor, sözler olmasa da sound insanları yakalayabiliyor. Özgür bir tür.

Rap dünyası kimi zaman atışmalı gidiyor. Sen de sessiz kalmayanlardansın. Sence bunun müziğe yansımaları nasıl oluyor?
Sizi çocukken alıp sürekli bir yarışın içine sokan rekabetçi bir eğitim sistemimiz var. Ailenizden başlıyor bu eğitim. “Aman sıranı kaptırma, aman onun önüne geç, Sınavdan şu 5 aldı sen neden 1 aldın” gibi şeylerle eğitildiğimiz bir düzenin içinde atışmanın, rekabetin, sataşmanın ve kavganın haz vermemesi şaşırtıcı olurdu. İnsanlar bunu seviyor. Bana kalırsa HipHop kolektif bir anlayış içeriyor. Böylesi çok daha fazla haz veriyor.
 

Zor bir dönemden geçiyoruz. Bu anlamda pandemiye dair de birkaç soru sormak isteriz. En çok neyi özledin?
Meyhaneyi. 

Pandeminin sana ne kattığını düşünüyorsun?
İhtiyaçlarım, gerekliliklerim, değer yargılarım, sağlığım, sevdiklerim ve daha niceleri hakkında olgun düşünceler kattı. Bir E.P ve onlarca şarkı yaptım bu süreçte. Spor yaptım, zaman buldum. Bu iyi.

Diğer yandan nasıl bir iz bıraktı?
Hayatımızı tümüyle değiştirdiğine inanıyorum. Hepimizin.. Peki bu dönem üretimine nasıl yansıdı? Daha üretken bir insana dönüştüm diyebilirim. Çokça iş yaptım. Dört günde bir E.P albüm bitirdim ve bunun yanında yayınladığım yayınlamadığım bir dolu rap yazıp kaydettim. Öfkeden sevgiye tüm hisleri mikrofona hapsettim.

Önümüzdeki süreçten neler bekliyorsun ve neyi umuyorsun?
Dijital dünya, djital para, dijital evren. Buna evrildiğini düşünüyorum zamanın. Kendimden beklentim ise doğaya dönmek.