Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
02/04/2021

Bertuğ Cemil ile yeni teklisi 'Karanlık Sevda' üzerine konuştuk

“Yağmur” adlı hitiyle ses getiren ve ardından birçok albüm ve tekli yayınlayan Bertuğ Cemil, tasavvuf öğelerini modern rock sound’uyla birleştirdiği yeni şarkısı Karanlık Sevda'yı ile müzikseverlerle buluşturdu.

Yeni şarkın “Karanlık Sevda”yı senden dinleyebilir miyiz?
“Karanlık Sevda”yı 30’lu yaşlarımın başlarında yazmıştım. Kendimle kaldığım, kendi yaşamımı ve evreni kendimce sorguladığım bir dönemdi. Önce akustik demosunu yaptık, daha sonra Cengiz Köroğlu ve Alper Benli’nin düzenlemesi ve birbirinden değerli müzisyenlerin emekleriyle şarkım büyüdü ve olgunlaştı. Kayıtlarda ben sadece şarkıyı seslendirdim ve 12 telli akustik gitar çaldım. Cengiz Köroğlu, kayıt ve mix’in dışında bas ve elektrik gitarlarla parçaya can verdi. Alper Benli’nin elektronik ses ve loop, Serhat Ersöz’ün hammond org katkıları, Soner Doğanca’nın nefis davul performansı ve Tunç Çakır’ın darbukası şarkının ana karakterinin tamamlanmasında büyük rol sahibi oldu. Özgür Sevinç’in yaylı düzenlemesi ve şefliğinde kaydedilen yaylı partisyonları ise tabiri caiz ise pastanın çileğiydi. Sevgili Özgür’e ve yaylı grubuna (Hande Özalan 1. keman, Bahar Büyükgönenç 2.keman, Yelda Cansun viyola, Suna Yüksel viyolonsel) bir kez de buradan teşekkür etmek isterim. Şarkımızın mastering’i Reha Omayer tarafından yapıldı. Klibi ise eşim Esra Candan Sağınç çekti. iPhone 12 ile Londra Osterley Park ve Pinner Hill’deki yıkık bir malikanede keyifli çekimler yaptık. Kendisinin ilk yönetmenlik deneyimi oldu, bence çok da güzel oldu.
 


Londra’da yaşıyorsun. Pandemi döneminde Türkiye ve İngiltere müzik piyasasını karşılaştırdığında neler söylersin?
İngiltere'ye taşınalı dört yıl oldu. Pandemi başladığından beri konser mekanları kapalı burada. Türkiye ile bu anlamda en belirgin farklılık, burada mekanların hiç açılmamış olması. İngiltere'de kâr amacı gütmeyen, devlete bağlı olmayan kuruluşlar yardım kampanyaları yaptılar. Bunun dışında baktı ki İngiliz devleti tüm sanatçılara yardımcı olamıyor, çaresizce meslek değiştirmek zorunda olan sanatçılar ve sanat emekçileri için meslek kursları açtı, marangozluk, muhasebecilik gibi… Bu ikincisi pratik bir öneri olmakla beraber, birçok insan tarafından mesleklerine ihanet olarak algılandı. Bu önlemler tüm sanatçıların bütün sorunlarını çözmüyor elbet, ama Türkiye'deki yardımların çok ilerisinde olduğunu söyleyebiliriz. İntihar eden ya da enstrümanlarını satan satmak zorunda kalan meslektaşlarıma duydukça kahroluyorum.

 




Sence pandemi sonrası müzik sektörünü ne bekliyor?
Pandemi sonrası sektörün kendine gelmesi de ayrı bir sorun olacak gibi gözüküyor. Ben bir arz patlaması yaşanacağını düşünüyorum. Soru işareti ise talebin ne oranda olacağı... Canlı müzik mekanları, restoranlar, kafeler, barlar ve pub’lar sonuçta iş yaptıkları oranda canlı müziğe bütçe ayırabilir. İnsanların yeniden kapalı mekanlarda bulunma ve eğlenme alışkanlığına geri dönmesi zaman alabilir. Bu da dolayısıyla, müzisyenlerin hayatlarını müzikten idame etme düzenine geri dönmesini geciktirebilir. Prodüksiyonlar anlamındaysa, olayların nasıl gelişeceğini belirleyecek iki faktör var bence: Birincisi üretkenlik durumu, ikincisi ise kapitalin durumu. Çok enteresan, tahmin edilmedik eserlerin üretilmiş olabileceğini düşünüyorum.

Aslında gazetecilik mezunusun. Müzisyen olmaya nasıl karar verdiniz? Müzik gazetecisi olmayı hiç düşünmüş müydün?
Müzik, lise yıllarımdan itibaren hayatımın önemli bir kısmını doldurdu, diğer tüm tutkularımı unutturdu ve hayatımın en büyük tutkusu oldu. Üniversite zamanında, yani gazetecilik okurken bir yandan da Beyoğlu’nda barlarda çalmaya başlamıştım. Hayatımın geri kalanını müzisyen olarak geçirme fikri gün geçtikçe güçlendi. Daha sonra 1. İstanbul Rock Festivali’nde ilk kez kendi adımla sahne aldım ve konser HBB kanalında canlı yayınlandı. Böylece müzisyen olacağıma ailemi de ikna etmiş oldum. Daha sonra 2000 yılında askerlik dönüşü gazetecilik alanında bir iş görüşmesine gittim fakat görüşeceğim kişi beni 1,5 saat bekletince, kendisiyle görüşemeden görüşmeden ayrıldım. Müzik gazeteciliği de enteresan bir fikir tabii ama bir yandan profesyonel anlamda müzikle uğraşıp bir yandan müzik yazarlığı yapmak, hele de albüm değerlendirmesi vs. yapmak bana hiçbir zaman etik gelmedi. Günün birinde müziği bırakırsam neden olmasın?

“Karanlık Sevda” sonrası planlarını neler?
“Karanlık Sevda”nın bir yol açıcı olmasını planlamıştım ki oldu. Bundan sonra hedefim her iki-üç ayda bir aynı ekip ve benzer yöntemlerle birbirine benzemeyen şarkılar yayınlamak. Devamında bunları bir albümde toplamak ve hem dijital ortamda hem de plak olarak yayınlamak. Tabii tüm müzisyenler gibi, bu süre içerisinde müzik ortamının normalleşmesini umacağım, İngiltere’de ve Türkiye'de sahnelerin açılmasını dört gözle bekleyeceğim.