Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
POP-KÜLTÜR
04/01/2018

Prof. Dr. Kutalmış Görkay, Zeugma kazısını anlatıyor

Türkiye İş Bankası desteğiyle sürdürülen Zeugma Antik Kenti kazıları, Prof. Dr. Kutalmış Görkay liderliğinde 13. yılına girdi. 



Fırat Nehri kıyısında yer alan ve "Çingene Kızı" mozaiğiyle ünlenen Zeugma Antik Kenti, sadece Türk arkeolojisi için değil, dünya arkeolojisi açısından da çok önemli bir merkez. Ülkemizin zengin arkeolojik varlığının gün yüzüne çıkarılması, bugünkü nesiller ile buluşturulması ve geleceğe aktarılacak biçimde korunması amacıyla arkeolojik kazı çalışmalarını destekleyen Türkiye İş Bankası, Zeugma Antik Kenti’ne kazı desteğini 2000 yılından bu yana sürdürüyor. Zeugma Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay, kazıyla ilgili son gelişmeleri şöyle anlatıyor.

Bize öncelikle Zeugma Antik Kenti kazılarının Türk arkeolojisindeki önemini anlatır mısınız? 
Zeugma, Türkiye arkeolojisi yanında dünya arkeolojisi açısından da birçok öneme sahip. Bildiğiniz gibi Birecik Barajı kapsamında Zeugma’da ve çevresinde gerçekleştirilen kurtarma kazıları, Keban Projesi’nden sonra yürütülen en kapsamlı kurtarma kazı çalışmalarının arasında yer alıyor. Bu süreçte Zeugma -özellikle de kurtarma kazılarının niteliği ve zorlukları konusunda- bizlere çok şey öğretti. Zeugma, dünya çapında bir farkındalığa sahip olan ve iyi bilinen bir antik şehir. Bize özellikle Kommagene Krallığı’nın yönetici kültü ile ilgili önemli bilgiler sunuyor. Burası ayrıca Roma İmparatorluğu’nun bir dönem doğudaki sınır kenti olması nedeniyle de önem kazanıyor. Bu arada Zeugma’daki Roma dönemi konutlarından ele geçen bazı figürlü mozaikler, Antik Yunan ve Latin edebiyatında tiyatro oyunları için yazılmış novella’lara ait. Dolayısıyla bazı sahneler bize bu kaybolmuş hikâyeler ve tiyatro oyunları hakkında ipuçları verip Klasik Çağ edebiyatına da ışık tutuyor. Bu nedenle, Zeugma Klasik Dünya edebiyatına birçok antik merkezden daha fazla katkı sağlıyor. Ama belki en önemli özelliği, farklı etniklerin kültürlerin kaynaştığı ve yeni sentezler oluşturduğu bir coğrafyada neredeyse iki dünya arasında bir kültür köprüsü görevi üstlenmesi. 


Kazı çalışmaları kaç kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor?
Zeugma kazılarını 2005’ten bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Ankara Üniversitesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak yürütüyorum. Her sene kazı ekibimizin sayısı değişiyor. Ancak genel olarak 10-25 kişi arasında değişen bir teknik kadromuz var. Arazide çalışan işçilerimizin sayısı da değişken ki, bu da zaman zaman 40-50 kişiye kadar çıkabiliyor. Kazılarımıza yurt dışından ve yurt içindeki üniversite ve kurumlardan öğretim üyeleri, uzmanlar ve öğrenciler de katılıyor. Arkeoloji inter-disipliner araştırmaları gerektiren bir bilim dalı olduğu için başta arkeologlar olmaz üzere, eski çağ tarihçileri, epigraflar, antropologlar, paleo-zoologlar, arkeo-botanikçiler, arkeo-jeologlar, topograflar, mimarlar, jeofizikçiler, restoratör ve konservatörler ve fotoğrafçılar gibi birçok farklı alandan araştırmacılar, uzmanlar ve öğrenciler katılıyor.

Son dönemde yürütülen kazılarda neler ortaya çıktı?
Son yıllarda çalıştığımız sektörleri Roma Dönemi konut alanları, Belkıs Tepe kutsal alanı ve kentin mezarlığı olan nekropoller olarak sıralayabiliriz. Sivil halkın yaşadığı sektör olan konut alanlarında en kapsamlı çalışmamızı “Mousalar Evi” olarak adlandırdığımız Roma konutu kazıları oluşturuyor. Burada Türkiye İş Bankası’nın da katkılarıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Roma konutuna ait mozaikli ve freskli mekânlar yanında, evin avluları ve kayaya oyma olarak yapılmış kaya odalarının kazılarını gerçekleştiriyoruz. Jeofizik çalışmalarla belirlediğimiz toprak altında tespit edilen yeni mekânlar bize ileride burada bulunan diğer Roma konutları hakkında önemli ipuçları sunuyor. Oldukça iyi korunmuş olarak meydana çıkan MS 3.yy ortalarına tarihlenen Mousalar Evi, bize Zeugma’da yaşayan kozmopolit entelektüel üst sınıf yaşantısı hakkında önemli ipuçları vermesinin yanında, ileride burada gerçekleştirilecek olan restorasyon çalışmalarıyla görsel açıdan ziyaretçilere Antik Dönem konut mimarisi hakkında önemli bilgiler sunacak.

Belkıs Tepe tapınak alayla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Çalışma alanlarımızdan bir diğerini de, kentin en önemli kutsal alanı sayılan ve kentin ana tanrı ve tanrıçalarının tapınım gördüğü Belkıs Tepe’deki tapınak alanı oluşturuyor. Burada son yıllarda gerçekleştirdiğimiz jeofizik çalışmalar ve arkeolojik araştırmalar tapınağa ait büyük boy kült heykellerinin varlığını bize gösterdi. Bunlar da kentin dini kimliği açısından bize gerçekten önemli bilgiler veriyor. Kentin mezarlıkları olarak bilinen nekropollerinde ise çok farklı etnik ve sosyal kimliğe sahip kent yaşayanlarına ait buluntular ele geçiyor. En önemlileri arasında farklı ölü gömme geleneklerine sahip, ait oldukları kültürleri ve sosyal tabakaları farklı kıyafet ve takı diliyle mezar girişlerinde taşa kazıyarak yaptıkları heykellerde ve kabartmalarda ifade eden mezar sahiplerinin betimlemelerini sayabiliriz.


Kazılarda kısa-orta-uzun vadeli hedefleriz neler?
Zeugma’da yürütülen çalışmalarda kısa vadede kentin arkeolojik açıdan değerlendirmesi, uzun vadede ise kentin korunması, gelecek nesillere kazandırılması ve arkeolojik Zeugma’nın sit korumaları ve restorasyon konservasyon çalışmalarıyla bir parka dönüştürülmesi hedefleniyor.

Çingene Kızı'na eş değer veya rakip olabilecek mozaiklerin çıkmasını bekliyor musunuz?
Neden olmasın, elbette bekliyoruz. Biliyorsunuz arkeoloji sürprizlerle dolu ve Zeugma’da henüz kazılmamış birçok Roma konutu bulunuyor.

Bu arada İş Bankası Yayınları’ndan çıkan bir Zeugma kitabınız var. Bu kitapta tarih meraklıları neler bulacaklar?
Kitabımda Zeugma’nın şimdiye kadar düşünülmemiş yönlerini vurgulamaya çalıştım. Yapılan son arkeolojik çalışmaların sonuçlarının yanında, kentin tarih süreci içinde geçirdiği dönüşümler, yaşayanlarının etnik, kültürel, dini ve sosyal katmanları kitapta değindiğim konular arasında. Kentin kültürel, etnik, dini ve sosyal kimliğini ortaya çıkarmak halen devam eden çalışmalarımızı oluşturuyor. Kitapta elbette ki en çok üzerinde durduğum konular Zeugma’nın mozaikleri. Çalışmam farklı bakış açılarıyla mozaikleri ve üzerindeki konuları mimari bağlamlarında, ait oldukları mekânın işlevine göre nasıl okumamız ve yorumlamamız gerektiğine bir miktar ışık tutuyor.