Özge Arslan, yeni teklisi Süre Dolmadan'ı Postkolik'e anlattı

İlk teklin “Fark Et” üç yıl önce yayınlamıştı. Yeni bir şarkı için niçin bu kadar çok bekledin?
Üç yıl uzun gibi dursa da aslında bu süreçte boş durmadım. Özellikle konsept üzerine çokça kafa yordum diyebilirim. “Fark Et”, küçük bir merhabaydı… 2017 yılına birtakım tınılar bırakmış olduk. Umarım yeni şarkım “Süre Dolmadan” dinleyicilere güzel bir enerji verir.

Süre Dolmadan’ı nasıl bir ruh hali ve yaşanmışlıklar yazdırdı?
Şarkı, aslında kırgınlıklara dur dediğim bir dönemde ortaya çıktı. Sessiz kalmanın, zihin üstü iç konuşmaların ve o yapaylığın kırılmasına başkaldırı gibi… Zamanın değeri ve geceden sabaha olan sürecin büyüsünü yazarken şarkı kendini anlatmaya başladı.

Şarkıya fütüristik bir klip çekme fikri nasıl ortaya çıktı?
Klip, soyut bir alanda hareket halini temsil ediyor. Akışkan bir zaman ve oradaki zamanın ilerleyişini anlatıyor. Belki beni saat kadranları olarak gibi bile hayal edebilirsiniz. İnsanlığın hızlı tüketim toplumunun bazı konularda doğayla çarpışan noktalarda bu denli ileriye gitmiş olması, benzer nitelikteki felaket senaryolarını kaçınılmaz kılıyor. Böyle bir dönemde insanların bilinç düzeyinin gelişerek öze dönüşle ilgili keşifler yapacağının kanısındayım. Süre Dolmadan’ın sürecine yansıyan kısım ise, örneğin video kurgusunda evde kalma süreci başladığı için kendim sonlandırmak durumunda kaldım, yayın gecesi tamamlayarak ilettim. Yanı sıra sanat yönetmenliği yaptığım için konuya bir nebze vakıf olmak süreci kotarmakta faydalı oldu. Şarkının düzenleme süreci ise Aralık ayında Yaşar Görkem Arslan tarafından gerçekleştirildi. Süre Dolmadan’ın yayını ile ilgili ise hiç tereddütsüz servis ettik, çünkü böyle dönemlerin projeye değil insana faydasının sorgulanması fikrindeyim. Barbaros Özcan Arslan ve Merve Acar’ın hazırlamış olduğu videonun çekimlerini virüsün ülkeye girmeden hemen önce endişe içinde konuştuğumuz dönemde Foyer Atelier Visiel’de gerçekleştirdik.
 

Süre Dolmadan’ı hazırlarken kimlerle çalıştın, nasıl bir süreç geçirdin?
Süre Dolmadan, projenin püskürmesi gibi ortaya çıktı. Pek çok değerli kişiyle bir araya geldim. Video ve fotoğraf çekimlerinde moda fotografçısı Ozan Kıymaç ile çalıştık. Mix mastering konusunda She Past Away'den de tanıdığınız Supermatik destek verdi. Kendi müziğini yapıp yayınlamaya nasıl karar verdin? Bir süre yazdığım birçok anlatımın gerçek müziğini aradım. En çok taçlandırabilecek öğeleri keşfedince de üretme kısmına geçtim diyebilirim. Yolun en başında, önceliğim zihnimdeki müziği aktarmaktı. Ama fiili olarak temeli, Fark Et'ten yakın bir süre öncesine dayanıyor.

Sound’unu belirlerken kimlerden esinlendin?
Aslında çok fazla isim var. Avustralya'dan çıkan bir duo’yu da sayabilirim, İsveç'ten gelen o ağır mod’ları da… Skala epey geniş anlayacağınız. Hem müzik projeleri hem de spirituel yönlendiriciler oldu diyebilirim.

İçinde bulunduğumuz günlerin sendeki ağırlığı nasıl?
Beklenen bir sürecin içinde olduğumuzu düşünüyorum. Doğanın dengesi sarsıldı. Bu dönemin ardından algıların değişeceğinin kanısındayım. Umarım daha çok sahiplenir ve her günü son gün gibi sarılarak yaşayacağımız bilinçler çoğalır. Kişisel olarak da dingin ve izler bir halim var. Harekete geçmenin eşiğindeyim. Kaygıların belki hayallerden daha önde zihni meşgul ettiği şu dönemde, umut her zaman dizginleyici olmuştur. Güneşin tekrar yüzümüze vurduğu daha aydınlık günler için umarım ki sanatçılar insanlara en büyük ışık olacaktır.

Sıradaki projelerin neler olacak?
İçinde bulunduğumuz süreç, menajerim Burçin Turna ile hazırladığımız altı aylık planı temelinden değiştirdi. Fakat art arda şarkılar yayınlayacağımız bir süreç geliyor diyebilirim. Hazır olan bir projemiz daha var, yazın her şey normale dönmesini umut ederek hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bir de işbirliklerimiz olacak, bunlar biraz daha doğal süreçte gelişiyor diyebilirim. Teklilerden sonra genel konsepti içeren albüm yayınlamayı hedefliyoruz.