Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
19/02/2019

Almanya’dan yeni rock grubumuz var: Karma Berlin

Çalışmalarını uzun yıllardır Berlin’de sürdüren Karma Berlin, müzik dünyasında yerini alarak, “Sen De Yalnız Mısın?” adlı ilk single’ını müzikseverlerin beğenisine sundu.

Uzun yıllardır Berlin’de sahne alıyorsunuz. İlk single’ınızı bize anlatır mısınız?
Bülent E. Albayrak (Davul):
“Sen de Yalnız Mısın?”, tek şarkılık bir çalışma ancak biz bir albüm kadar özen gösterdik. Bu yüzden de paylaşmamız 6 ay gibi uzun bir zaman aldı. Şarkımızın dinleyen herkesin duygularını harekete geçirecek bir enerjiye sahip olduğunu hissediyoruz. Şarkının sözleri solistimiz Fatih Solak ve bana ait. Müziği Karma Berlin ve düzenlemesi yine bana ait. Şarkının mix ve mastering’ini Florian Schack yaptı. Klibi Evran Öztürk yönetmenliğinde Berlin Kreuzberg’de yedi kişilik bir ekip tarafından çekildi. Alman model-oyuncu Verena Sechelmann, Serdar Öztop ve bizler rol aldık.

Bülent Albayrak’ı Gece Yolcuları’ndan tanıyoruz. Karma Berlin’e geçişin nasıl oldu?
Bülent: Gece Yolcuları ile yaklaşık dokuz yıllık bir beraberliğim oldu. Bu süreçte üç albüm ve bir single yaptık. 2009 yılında grup üyelerinden Yasin ve Murat Arslantürkoğlu ile ben gruptan ayrılma kararı aldık ve 2014 yılında ailemle Berlin’e yerleştim ve bir yandan Drum Trainer Berlin’de müzik eğitimime devam ederken diğer yandan çeşitli rock gruplarında davul çaldım. Gruplarımın çoğu çok kültürlü olarak adlandırabileceğimiz, üyeleri birçok farklı ülkeye mensup müzisyenlerdi. Bir yandan da Türkçe müzik yapabileceğim insanlarla tanışıyordum ve sonunda kendimi Karma Berlin’den Fatih ve Umut ile bir kilisenin merdivenlerinde oturup sohbet ederken buldum. Zamanla ait olduğum ve hayal ettiğim müziği yapabileceğim grubun Karma Berlin olduğunu hissettim ve şimdi buradayız.

Serdar Öztop’la nasıl bir araya geldiniz?
Bülent: Sevgili Serdar uluslararası bir müzisyen olduğu için dünyanın her köşesine seyahat ediyor ve sık sık Berlin’e de uğruyor. Ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla bu Berlin ziyaretlerinin birinde oturup bir şeyler içme ve sohbet etme fırsatımız oldu. Tabii ki konu dönüp dolaşıp müziğe ve bir grup olarak yapmak istediklerimizi paylaşmaya geldi. Hedefleri olan bir rock grubu ile rockstar diye nitelendirilebilecek bir gitar virtüozu bir araya geldiğinde kaçınılmaz olan gerçekleşti. Harika bir vizyon ve müzikal uyum yakalayarak birlikte stüdyo kayıtları ve konser performansları yaptık. Şahsen birlikteliğimizin müzikle beraber bir arkadaş ve dost olarak uzun zaman devam edeceğine inanıyorum.
 


Rockhane adlı oluşumunuzdan bahseder misiniz?
Fatih Solak (Vokal): Rockhane, 2014 yılında Berlin’de Rock ağırlıklı konserler yapmak için kurduğumuz ve zamanla popülerliği artarak gelenekselleşmiş bir müzik organizasyonu. Amacımız Türkçe sözlü Rock müziği Almanya’daki (ağırlıklı olarak Berlin’de) kitlelere sevdirmekti. Bu organizasyon, Haluk Levent, Aylin Aslım, Kolpa, İstanbul Arabesque Project, Burak Kut ve biz Karma Berlin gibi birçok sanatçıyı misafir etti.

Çalışmalarınızı Berlin’de mi yürüteceksiniz? Türkiye planları var mı?
Umut İ. Koçkazı (Bas Gitar): Berlin’de yaşıyoruz ve doğal olarak çalışmalarımız ağırlıkla burada devam edecek. Bununla birlikte şöyle bir düşüncemiz de var. Sen de Yalnız Mısın?’ın kayıt ve videosunda sevgili Serdar Öztop’u Berlin’de konuk ettik ve beraber çalıştık. Hayranlarının çoğu Serdar’ı harika bir gitarist olarak tanıyor ama aynı zamanda İstanbul’daki stüdyosunda çok başarılı kayıtlara imza atan bir prodüktör ve ses mühendisi. Bir şarkımızı da Türkiye’de ve Serdar’ın stüdyosunda kaydederek videosunu da güzel İstanbul’da yapmak istiyoruz. Ama tabii ki yakın gelecekteki hayalimiz Türkiye’de konserler yaparak müziğimizi, duygularımızı ülkemizde yaşayan Karmaseverler ile de paylaşmak.

Türkiye’de müzik yapmakla Almanya’da müzik yapmak arasında nasıl farklar var?
Bülent: Aslında çok sayıda önemli farktan söz edebiliriz ama okuyucuyu sıkmamak adına çok basit ama önemli bir konudan bahsedebilirim. Özelikle bir rock grubunuz varsa kendi sesinizi bulmak ve şarkılarınızı üretebilmek için her gün prova yapmanız ve oldukça fazla gürültü çıkarmanız gerekiyor. İstanbul’da bunu yapabilmek için her gün birkaç saatliğine stüdyo kiralamanız gerekli ve bunu haftalarla hatta aylarla çarptığınızda çok yüksek bir maliyet çıkıyor. Eğer yola yeni koyulmuş bir grupsanız bu yükü kaldırabilmenin zor olduğunu biliyorum. Burada her odası ayrı ayrı müzisyenlere kiralanan bazılarında 80-100 grup ya da müzisyenin çalıştığı yapılar var. Sadece size ait ve istediğiniz zaman istediğiniz kadar çalışabileceğiniz ve ses kısıtlaması olmayan bir odanızın olması bile müzik yapmak adına çok fark yaratıyor. Eğer buna benzer kolaylıklar ülkemizde de yaygınlaşsa eminim gençlerin müzik yapmaya ve üretmeye ilgisi önemli ölçüde artacaktır. Tabii ayrıca Berlin bir kültür-sanat şehri ve haftanın her günü farklı tarzda müzikler dinleyebileceğiniz binlerce mekan var. Bu da müzik birikiminizi zenginleştiren bir etken.
 


Almanya’da yaşayan Türk gençleri Türkiye’de yapılan müziği ne kadar takip ediyor?
Fatih: Kendimizi sound’umuz itibariyle bir rock grubu olarak tanımlıyoruz ama çalma listemiz çok geniş ve Türk müzik tarihinde çok sevilmiş eski-yeni tüm tarzlardan şarkılar var. Konser salonunu dolduran gençler çaldığımız tüm şarkıları bizimle beraber söylüyorlar ve görüyoruz ki gurbetçi gençler müziğimizi Türkiye’dekiler kadar, belki de ülkelerine, kültürlerine olan özlemin etkisiyle daha yakından takip ediyorlar. Ve Almanya’da, özellikle Berlin’de çok sıkı ve oldukça fazla sayıda bir Türkçe Rock dinleyici topluluğu var.

Sosyal medya ve dijital müziğin hızla ilerlemesi, Türkiye müziğinin Almanya’daki müzikseverler tarafından izlenmesini ne kadar etkiledi?
Fatih: Olumlu yönde çok etkiledi. Burada TV kanalları ve radyolara erişim Türkiye’de olduğu kadar kolay değil ama sosyal medya ve dijital müzik mecraları insanların müziğe ve müzisyenlere rahatlıkla ulaşabilmesini sağlıyor. Aynı durum müzisyenler açısından bakıldığında da geçerli. Biz de dinleyiciye doğrudan kendimizi tanıtabiliyor ve müziğimizi sunabiliyoruz. Bu sayede artık müzisyenlerle dinleyici arasındaki mesafeler azalıyor ve kaliteli üretimler çok geniş bir kitleye kısa sürede ulaşıyor.

Albüm planınız var mı?
Umut: Şarkılarımızı tekliler olarak çıkarıp yeterli sayıya ulaştığında bir albüm yapabiliriz. Tekli yapmanın çok avantajı var. Bir şarkıya derinlemesine yoğunlaşıp en güzel haline getirebilmek için yeterli zamanınız ve enerjiniz oluyor. Böylece yayınladığınızda “keşke” demekten kurtuluyorsunuz.