Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
05/05/2021

Gaddar, Çağlan Tekil anısına yayımladığı ‘Kalabalık Dağıldığında’ şarkısını anlattı

Vokal/gitarda Övünç Dan, davulda Kerem Sedef, bas gitarda Gürkan Bozacı ve gitarda Can Çalışkan’dan oluşan Gaddar grubu, Çağlan Tekil anısına bir şarkı yayınladı. Övünç Dan ile ‘Kalabalık Dağıldığında’ adlı şarkıyı konuştuk.

Çağlan Tekil ile ilk tanıştığın anı hatırlıyor musun?
Övünç Dan:
Çağlan Tekil isminden haberdar oluşum, çoğumuz gibi Laneth sayesindedir. Zonguldak'ta doğup büyüyen biri olarak o zamanlar basılı yayınlara ve elbette müziğe erişimimiz oldukça kısıtlıydı. Çok sevdiğim bir arkadaşım -okuyup geri yollamam şartıyla- bana kitap ve dergiler gönderirdi. Laneth'le ve dolayısıyla Çağlan'la tanışmam da böyle gerçekleşti. Yıllar sonra üniversite için İstanbul'a gelip müzik üzerine çalışmaya başlayınca ortamlarda defalarca denk geldik, ancak arkadaş olmamız 2014 Hellfest ve Graspop festivalleri sonrasına denk geliyor. Çağlan'ın bıraktığı ilk etki, daha doğrusu aklıma düşürdüğü ilk soru, varlığıyla nesilleri etkilemiş, idolize edilmiş böylesi önemli bir müzik insanının nasıl bu derece mutevazı olabildiğiydi.

Unutamadığın bir anını anlatır mısın?
7 Eylül 2019... Çağlan'ın doğum gününü kutlama bahanesiyle Anathema konserine gitmiştik. Beklentilerin üzerinde iyi geçen konserin ortalarına doğru, bir şarkı arasında Vincent Cavanagh bugün Çağlan'ın doğum günü olduğunu öğrendiğini, Türkiye'deki ilk Anathema konserini düzenleyen ve grubu Türk dinleyicilere tanıtan kişi olarak teşekkür etmiş ve doğum gününü kutlamıştı! Tabii tanıyan/tanımayan herkes alkışladı, biz heyecanla barona sarıldık filan ve Çağlan'ın ilk kez sevinçten gözlerinin dolduğunu gördüm. Konser sonrası mutlaka sahne arkasına geçmesi gerektiğini söylediğimde her zamanki mütevazılığı ve çekingenliğiyle direndi ancak güvenliği filan aşıp soktuk içeri; fotoğrafını çekildi, yüz yüze tebriklerini aldı ve döndü.

Çağlan’ın anısına bir şarkı yapma fikri nasıl doğdu?
Farkındayız ki, içinde debelendiğimiz bu garip zamanlar bir şekilde sona erip tekrar bir araya gelebildiğimiz gün, Çağlan'ın yokluğunun gerçek anlamda koyduğu ilk gün olacak. İşte o güne dek biz üretmeye, üreterek anmaya ve hatırlamaya devam edeceğiz. Kerem, Gürkan, Can ve Hakan'la, adına yakışır bir şarkıyla selam çakmaya çalıştık Baron'a. O, Savatage'ın When The Crowds Are Gone'ı ile kapatırdı Taksim gecelerini, bir kapanış şarkısı da bizden gelsin istedik. Şarkının başında ve sonundaki nefes neyi sembolize ediyor? Nefes, hayatın ta kendisi benim için. Öncesi ve sonrası çok net; dolayısıyla nefes varsa hayat var, yoksa yok. Şarkıyı loop'a alıp dinlerseniz intro ve outrodaki nefeslerin kesilmeden birbirine bağlandığını ve devam ettiğini fark edersiniz. Benim için bu, Çağlan'ın her daim buralarda bir yerlerde olduğunun temsilidir.
 




Gaddar, görece yeni bir topluluk sayılsa da aslında her birinizi farklı gruplardan tanıyoruz. Sizi bir araya getiren ne oldu?
Madem Çağlan için yazılmış bir şarkı vesilesiyle konuşuyoruz, bu soruya da onun çok sevdiğim bir tespitiyle yanıt vereyim; derdi ki; “dergi çıkarma motivasyonumuz hep şu oldu, baktık okuyacak bir şey yok, oturup beklemek yerine kendimiz çıkaralım dedik.”. Biz de Türkçe sözlü metal dinlemek istedik ancak baktık ki seçenekler çok sınırlı, bir araya gelip kendimiz üretelim, tarz soranlara da "keyfi metal grubuyuz" diyelim dedik.

Gaddar’dan önümüzdeki günlerde neler duyacağız?
Gaddar'ın ilk albümü hazır aslında. Ancak söylediğim gibi, pandemi koşulları, bir arada verimli şekilde çalışmamızı ve çalmamızı engellediği için şimdilik şarkı şarkı gitmeye devam edelim diyoruz. Yaklaşık bir ay sonra, yine Tamar Records'un yayınlayacağı yeni şarkımız Nakit Beni Sevmiyor ile görüşeceğiz.

Hepinizin ayrı ayrı projeleri de oluyor. Bireysel olarak planlarınız neler?
Davulcumuz Kerem Sedef, Suat Yılmaz ile birlikte giriştiği elektronik müzik grubu KeuS ile yepyeni ve heyecanlı topraklara yelken açtı. Henüz dinlememiş olanlara şiddetle tavsiye ediyorum; önümüzdeki günlerde yayınlayacakları yeni EP'leri Timelapse cidden nefis oldu. Bascımız, multienstrümanist Gürkan Bozacı da kişisel projesi Ayarsız'ın yeni single'ı ile uğraşıyor. Kendine tarzlar üstü bir dünya kurdu Gürkan; son yılların açık ara en özgün işine imza attığını söyleyebilirim. İlk şarkısı Munzur'u dinlemiş olanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır. Ben de "Türkçe sözlü hafif gotik müziği" üretmeye devam ettiğim dark pop projem Kana Kana ile albüm öncesi yayınlayacağım son single olan Berlin'de Kış'a hazırlanıyorum. Sevgili Hakan Tamar'la, Çağlan'a sözümüz olan bu proje için oldukça detaylı çalıştık. Gitaristimiz Can Çalışkan, yeni baba oldu. Dolayısıyla şu anki tüm önceliği bu yeni statüye odaklanmak ancak çok da rahatlamaması adına ev kayıtları yapmaya zorluyoruz kendisini. Artık uyumadığı için hepsine yetişebiliyor.