Mavi Sürgün, prömiyerini 15 Mart’ta İş Sanat sahnesinde yapıyor

Piyanist ve besteci Sabri Tuluğ Tırpan, Halikarnas Balıkçısı'nın en sevilen eserlerinden biri olan Mavi Sürgün’den ilham aldığı aynı isimli eserinin prömiyerini 15 Mart akşamı İş Sanat sahnesinde gerçekleştirecek. Beş bölümden oluşan eser, Yetkin Dikinciler'in anlatımı ve Tuluğ Tırpan'ın klasik, modern ve rock tınılarını harmanladığı müziği ile hayat bulacak. Yaylı sazlar, vurmalı çalgılar, elektronik ses tasarımları ile renklenen eklektik eserde, piyanoda Tuluğ Tırpan, basta Eylem Pelit ve davulda Volkan Öktem yer alıyor. Beyti Engin rejisörlüğünde, Kardeş Türküler’in solistlerinden Feryal Öney’in etnik-atmosferik vokalleri, Su Güneş Mıhladız’ın koreografisini esere özel olarak yaptığı modern dans gösterisi ve ebru sanatçısı Garip Ay’ın interaktif sunumu ile hayat bulacak. Mavi Sürgün’e ait detayları Sabri Tuluğ Tırpan, Yetkin Dikinciler ve Feryal Öney’den dinliyoruz:

Mavi Sürgün üzerinde ne zamandır çalışıyorsun?
Tuluğ Tırpan: Eser üzerinde bir sene önce çalışmaya başladım. Mavi Sürgün ve Halikarnas Balıkçısı’nı çalışmak çok küçük hatta çocuk yaşlarda kurduğum bir hayaldi. En önemlisi bu salt bir oyun değil, aynı zamanda multi disipliner bir konser deneyimi. Yani içinde dans, ebru ve anlatıcının olduğu bir müzik eseri olacak.

Bugüne kadar pek çok projede yer almış biri olarak Mavi Sürgün projesi sana ilk ulaştığında neler hissettin?
Yetkin Dikinciler: Cevat Şakir’in öykülerini anlatıyor olma duygusu beni tabii çok heyecanlandırdı. Benim için Mavi’den çok “Sürgün” daha büyük önem taşıyor. Burada yaptıklarından ve söylediklerinden dolayı bir şekilde kendi uzağına düşen insanlardan söz ediyoruz. Doğup büyüdüğü topraklara, yaşamak istediği yerlere istemeyerek uzak düşürülenler beni hayat boyu ilgilendirmiştir. Nazım Hikmet’in hayatını anlatan “Mavi Gözlü Dev” filminde oynama sebeplerimden biri de zaten buydu.

Projeye nasıl dâhil oldun?
Yetkin Dikinciler: Zaman zaman hayır kurumları için sahneye çıkıyoruz. Sevgili Tuluğ Tırpan, o günlerde böyle bir hayali olduğundan bana bahsetmişti. Hatta ben de “ne kadar heyecan verici” olduğunu söylemiştim. İş Sanat ile birlikte geliştirilen bu projede anlatıcı olmamı istedi, ben de memnuniyetle kabul ettim. Önemli olan hayatımıza ışık tutmuş insanlara, mesleğim aracılığıyla köprü kurabilmek. Onun okuyucularına ve şu anda okumayanlar varsa bile ileride okuyacak olanlara vesile olabilmek… Bütün bunlar benim için çok heyecan verici.

15 Mart akşamı İş Sanat Sahnesi’nde olacakları nasıl bir performans bekliyor?
Feryal Öney: Seyircilerimizi enteresan bir gösteri beklediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Disiplinler arası; yani müziğin, tiyatronun, edebiyatın, dansın ve neredeyse tüm gösteri sanatlarının vücut bulacağı bir gösteri olacak. Bir süredir “Hep Sonradan” adlı Ahmet Kaya ile ilgili danslı müzikli bir oyun projesi içinde yer alıyorum. Halikarnas Balıkçısı’nın Bodrum’a sürülmesi üzerinden seyreden Mavi Sürgün, hayatımdaki ikinci sürgün projesi olacak.

Proje hakkında neler düşünüyorsun?
Feryal Öney: Sürgün hikâyeleri geçmişte çok yaşanmış ve hala da yaşanıyor. Sürgünlük çok hayati bir mesele… Sözünüzü söylemeye ve kendinizi özgürce ifade etmeye çalıştığınızda herkesin başına gelebilecek bir şey. O yüzden izleyicilerimiz bu gösteriyi seyrederken kendilerinden çok şey bulacaklar. Bu duygudaşlık hissi çok güzel... Anlattığınız hikâyenin direkt seyirciye ulaşacağını bilmek harika. Bu projeye Tuluğ Tırpan’ın daveti üzerine dâhil oldum. Çok değerli müzisyenler ve sanatçılar projenin içerinde yer alıyor. Tabii onların ismini duyunca daha da mutlu oldum. Güzel bir kadroyuz. Birbirimizi anlayarak ve keyif alarak çalıştık. Son derece heyecanlıyım. Böyle bir projede yer aldığım için çok mutluyum. Vokalistlik deneyimim için de bana çok şey öğreteceğini biliyorum.