Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
FİLM
29/09/2017

Filmekimi’nde mutlaka izlemeniz gereken 10 film

29 Eylül'de başlayan ve 8 Ekim'e kadar sürecek olan Filmekimi'nde bu yıl bol ödüllü filmler var. Sizin için en dikkat çekenleri tanıttık. 


İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen sinema etkinliği Filmekimi, 29 Eylül Cuma günü İstanbul'da başlıyor. Dünya festivallerinde gösterilmiş, ödüller almış, eleştirmenlerin ve izleyicilerin ilgisini çekmiş, merakla beklenen yepyeni yapımların sinemaseverlerle buluşacağı festivale ilgi yoğun. 51 filmin gösterileceği programa 10 ek seans konuldu bile. İşte Filmekimi’nde mutlaka izlemenizi tavsiye ettiğimiz 10 harika film! (Gizem Ertürk)


You Were Never Really Here / Lynne Ramsey
2017 Cannes En İyi Senaryo (Lynne Ramsey) ve En İyi Erkek Oyuncu (J. Phoenix) ödüllü You Were Never Really Here, Jonathan Ames’in öyküsünden beyazperdeye uyarlandı. Lynne Ramsey’nin büyük ses getiren Kevin Hakkında Konuşmalıyız’dan 6 yıl sonra çektiği yapım yine klasik anlatının dışındaki yaratıcı atmosferi ile dikkat çekiyor. Polisiye türündeki film, küçük bir kızı seks tacirlerinin elinden kurtarmaya çalışırken her türlü şiddete başvurmaktan çekinmeyen bir tetikçiyi izliyor.


The Killing of A Sacred Deer / Yorgos Lanthimos
Köpekdişi ve The Lobster ile kalbimizi çalan yönetmen Yorgos Lanthimos, suçluluk, vicdan ve öç alma kavramlarını tavizsiz bir sertlikle ele aldığı son filmi The Killing of A Sacred Deer ile seyirciyi yine garip bir oyuna davet ediyor. Başrollerini Colin Farrell ile Nicole Kidman’ın paylaştığı film, Cannes’da En İyi Senaryo ödülünü aldı. Lanthimos ve Farrell’in muhteşem uyumu ise katlanarak devam ediyor.


Loveless / Andrey Zvyagintsev
Cannes’da Jüri Ödülü kazanan Loveless boşanma arifesinde çocuklarını gözden çıkaran çiftin hikâyesini anlatıyor. Günümüz Rus sinemasının büyük ustası Andrey Zvyagintsev, şiddetle, kavgayla ve sevgisizlikle yoğrulmuş, hayalleri kırılınca ağlamayı bile unutmuş Rus toplumunun portresini çiziyor. Zvyagintsev’in önceki filmleri Dönüş, Sürgün, Elena ve Leviathan Filmekimi ve İstanbul Film Festivali’nde gösterilmişti. Rusya’nın Oscar adayı seçilen filmde yönetmen kendi ülkesini ustalıkla otopsi masasına yatırıyor ve hafızalardan silinmeyecek bir yapıma imza atıyor.


The Beguiled / Sofia Coppola
Colin Farrell, Kirsten Dunst, Nicole Kidman ve Elle Fanning’in başrollerini paylaştığı bu film, Cannes’da Sofia Coppola’ya En İyi Yönetmen ödülünü kazandırdı. Amerika İç Savaşı sırasında bir yatılı kızlar okulunda geçen gerilim, 1971 tarihli Don Siegel’ın yönettiği, Clint Eastwood’un başrolünde yer aldığı filmin yeniden çevrimi. Colin Farrel ve Nicole Kidman, Filmekimi’nde gösterilecek bir diğer film The Killing of A Sacred Deer adlı filmin de başrollerini üstleniyorlar.


mother! / Darren Aronofsky
Dünya prömiyerini Eylül’de Altın Aslan için yarıştığı Venedik Film Festivali’nde yapan anne! daha ilk gösteriminde hem eleştirmenleri hem sinemaseverleri ikiye böldü, hem yuhalamalar hem alkışlarla karşılandı. Filmde Jennifer Lawrence’ın canlandırdığı, kocasıyla sakin bir hayat sürdüren bir kadının huzuru, yanlarına yerleşen bir çiftin gelişiyle bozuluyor. Film ekibinin “cesur, benzersiz, eklektik”, eleştirmenlerin “müthiş, ürkütücü, muhteşem” diye tanımladığı, anne!, Darren Aronofksy’nin bugüne kadar yönettiği en şaşırtıcı, en sürprizli film. Black Swan ile psikolojik gerilim türünde ustalığını kanıtlayan Aronofksy, anne! ile gerilim türüne yeni bir klasik kazandıracak gibi görünüyor. Filmin müzikleri ise 2012 Salon İKSV’de konser veren Jóhann Jóhannsson’a emanet.


Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok / Blind In Love / Onur Ünlü
Altın Lale’li yönetmen Onur Ünlü’nün yeni filmi, Salim adında, 30 yaşlarında bir cinayet masası dedektifini izliyor. Salim, yeni bir cinayet davası üzerine çalışırken, bir süredir devam etmekte olduğu göz tedavisinin sonuç vermediğini ve zamanla tamamen kör olacağını öğrenir. Bu gerçekle baş etmeye çalışırken ilgilendiği davada öldürülen kişinin karısı Handan Hanım’ın da kör bir piyanist olması, Salim’in durumunu daha da ilginç kılar. Olaylar geliştikçe Salim daha da körleşir. Ya da Salim körleştikçe olaylar gelişir. Film, 24. Uluslararası Adana Film Festivali’nde de en iyi film için yarışıyor.


The Shape of Water / Guillermo del Toro
Farklı evrenlerden çılgın yaratıklarla dolu, yüreğimizi dağlayan masallarla beyazperdeyi dolduran usta öykücü Guillermo del Toro, Venedik Film Festivali’nde büyük ödül Altın Aslan’a layık görülen bir filmle geri dönüyor. Soğuk Savaş’ın en kızıştığı, 1963 yılında Amerika’da gizli bir devlet laboratuvarındayız. Burada temizlikçi olarak çalışan Elisa, laboratuvarda yürütülen çok gizli bir deneyin varlığını keşfeder ve suda hapsedilen insansı bir yaratığı acımasız deneyden kurtarmaya karar verir. Şiirselliğini ve duygu yoğunluğunu hiç kaybetmeyen Aşkın Gücü, Guillermo del Toro’nun sempatik canavarlar galerisine ve görsel tasarım şaheserlerine yenilerini ekliyor.


Zama / Lucrecia Martel
Arjantinli yönetmen Lucrecia Martel imzalı, yapımcılığını Pedro Almodovar’ın üstlendiği ve uzun süredir beklenen son filmi Zama, dünya prömiyerini henüz tamamlanan Venedik Film Festivali’nde yaptı. Arjantin’in en önemli edebi yapıtlarından kabul edilen, Antonio di Benedetto’nun 1956 tarihli aynı adlı varoluşçu romanından beyazperdeye uyarlanan film, İspanya’nın sömürgesi olduğu 18. yüzyılda Paraguay’da geçiyor. Köpek Günleri ve Başsız Kadın ile tanıdığımız Lucrecia Martel, Diego de Zama’nın günümüz çağdaş toplumunda yaşanan sorunlara yakın bulduğu bunalımını olağanüstü güzellikteki Güney Amerika manzaraları fonunda sorgulayarak bize sunuyor.


A Fantastic Woman / Una Mujer Fantástıca / Sebastián Lelio
Filmekimi’nde gösterilen önceki filmi Gloria ile uluslararası alanda büyük başarı elde eden Sebastian Lelio, merakla beklenen yeni filmiyle karşımızda! Muhteşem Kadın’ın odağında kendinden yaşça büyük sevgilisini kaybeden trans kadın Marina var. Marina’nın sırtında ise veda edilen büyük aşkın yüzleşmesi güç tortusu, geride ve yalnız kalmışlığın ağırlığı ve kendisini dışlayan, hırpalayan bir toplumun karanlık yüzü... Yönetmen Lelio, başrolünde trans oyuncu Daniela Vega'nın harikalar yarattığı yeni filminde Şili’de bir trans birey olarak dünyaya var gücüyle göğüs germenin duygu dolu öyküsünü, bitmiş bir aşkı ve mutluluk hayallerini fon alarak anlatıyor.


Housewife / Can Evrenol
Cehennemin basamaklarını 2015’te ilk uzun metrajlı filmi Baskın ile inen Can Evrenol, yeni filmi Housewife’ın Türkiye prömiyerini yine Filmekimi’nde yapıyor ve korku merdivenini derinlere indirmeyi sürdürüyor. Evrenol’un sözleriyle “cinsellik, aile, toplumsal sıkışmışlık ve kâbus temalarını bu kez kadın bakış açısıyla” ele alan Housewife’ın başkarakteri, kız kardeşi ve babası, annesi tarafından öldürülen Holly. Olaydan 20 yıl sonra, kâbuslarıyla gerçekler arasındaki bağını gitgide yitirmeye başlayan Holly, bir yandan annesini bu feci eyleme iten nedenleri araştırırken bir yandan da kendi hayatının anlamını çözmeye çalışacaktır. Genç yönetmenin ikinci filmi yoğun ilgiden dolayı ek seans açılan yapımlar arasında…