Zorlu PSM yeni sezonda da dopdolu

2016-2017 sezonunu, geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir basın toplantısı ile duyuran Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas, sorularımızı yanıtladı.

Zorlu PSM’nin İstanbul’un diğer etkinlik/konser mekânlarına nazaran farkları nedir sizce?
Zorlu PSM’de kültür-sanatın her alanını ortaya koymak üzere birçok farklı işe imza atıyoruz. Kültür-sanat kavramını olabildiğince geniş bir kitleye ulaştırmaya çalışıyor, içerikte çeşitliliğin önemine inanıyoruz. Zorlu PSM müzikal prodüksiyonları layıkıyla ağırlayabilen, alternatif isimlere sahnesini açan, özel tiyatro topluluklarına mekân olan, güncel sanata her zaman destek sunan çok yönlü bir kültür-sanat merkezi. Ülkemizde kültür-sanatın tüm alanlarını kapsayan tek mekânız. Müzikal, konser, opera, bale, dans, tiyatro, aile şovları, festival, parti, film, sergi ve enstelasyonlar başlıkları ile şehrin merkezinde, en son teknolojik altyapıya sahip tüm sahnelerimizle herkese erişmeye çalışıyoruz. Burası performans sahnesi olmasının yanı sıra adeta bir kültür-sanat ekranı. Yaz döneminde yurt dışındaki birçok önemli festivalin canlı yayınları yanında Avrupa Futbol Şampiyonası’nı da PSM Amfi’de seyrettik. Bahsettiğim başlıkların hepsine ihtiyacımız var. Zorlu PSM’nin temel farkı bence bu ihtiyaçların tümüne cevap vermeyi amaçlayan bir felsefeye sahip olması.

Yeni sezon programını hazırlarken en çok hangi konulara kafa yordunuz?
Malumunuz olduğu üzere üçüncü sezonla birlikte Zorlu PSM programı zengileşmeye ve derinleşmeye başladı. Alametifarikamız Broadway müzikallerinin yanı sıra çok kuvvetli bir konser programı sunduk kültür-sanat takipçilerine. 2016’nın belki de en çok ses getiren yabancı sanatçılı konserleri Zorlu PSM salonlarında gerçekleşti. Dördüncü sezonda birbirinden iddialı iki büyük müzikalimizle birlikte geçtiğimiz sezondan daha da kuvvetli bir konser programının müzikseverleri oldukça tatmin edeceğini düşünüyoruz. Bu sezonla birlikte PSM programında bir günlükten sekiz günlüğe kadar çok farklı konseptlerde festivallerimiz üzerine de epey bir mesai sarfettik; halen de bu projeler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bu sezonla birlikte içimizden 600 kişilik yeni bir mekan doğuyor, Studio. Haftanın dört günü müzik, diğer günlerde de tiyatro ve live screening’lerin (Royal Opera House’dan canlı gösterimler) yer alacağı Studio, Zorlu PSM’nin bu sezonki en büyük heyecan verici unsurlarından birisi olacak. Bir başka çok iddialı olduğumuz alan da tiyatro. Bu konuya o kadar önem veriyoruz ki çalışmakta olduğumuz ofisleri yıktırıp yeni cep tiyatroları yaratma konusunda bir proje üzerinde çalışıyoruz.

Zorlu PSM’de etkinliklerin oranını nasıl belirliyorsunuz? Şu kadar müzik, şu kadar tiyatro vs. gibi...
Ana sahne programını oluştururken öncelik her zaman müzikallerde. İlk önce o takvimi oturtmaya çalışıyoruz. Salı günlerini yerli isimlerin konserlerine ayırıyoruz mutlaka. Geri kalan günleri yerli-yabancı konserler, aile şovları, opera/bale, kurumsal etkinlikler ve kiralık etkinlikler gibi başlıklarla dolduruyoruz. Kafamızda belirli bir yüzdesel dağılım yok. Drama Sahnesi’nde ise ağırlık çok büyük bir yüzdeyle tiyatrolarda. Yeni açılacak mekânımız Studio’da ise ana eksenimizi konserler oluşturuyor.

Sizin şahsen yeni sezonda özellikle dikkat çekmek istediğiniz etkinlikler hangileri?
Charm Music’le birlikte Türkiye’ye getirdiğimiz ve 24-25 Mart 2017 tarihlerinde gerçekleştireceğimiz Sonar Istanbul, bu sezonun açılış festivali MIX, 29 Mart Dünya Piyano gününe özel hazırladığımız program, 3-12 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz PSM Caz Festivali, müzikaller dünyasının en klasik, en havalı işlerinden West Side Story müzikali, genele yayılan caz konserlerimiz, tiyatro oyunlarımız, aslına bakacak olursak tüm programımız bizlere büyük heyecan veriyor.

Önümüzde MIX adlı bir festival var. Bu festivalin konseptini nasıl belirlediniz, biraz anlatır mısınız?
Birbirinden çok farklı janr’ları bir araya getirme, festivalin yayıldığı iki gün (30 Eylül ve 1 Ekim) PSM’ye gelecek müzikseverlere belki de o ana kadar radarlarına girmeyen müzikleri ve sanatçıları tanıtma amacı güttük. Bu sebeple bağlama ustalarımızdan hip hop’çılara, alternatif isimlerden DJ’lere, rock müzik gruplarından dans müzik isimlerine kadar birbirinden heyecan verici yerli ve yabancı isimleri aynı programda topladık. MIX kapsamında sadece konserler yer almayacak tabii.

Neler olacak?
Plak pazarından bit pazarına, farklı başlıktaki atelye çalışmalarından sergilere kadar birçok yan etkinlik de MIX festivaline renk katacak. Biraz daha ayrıntılı bilgi verecek olursak; Meydan Fuaye'ye kurulacak pazar alanı, 1 Ekim Cumartesi saat 14.00'ten itibaren açık olacak ve yoğun konser programına ayak uyduran yapısıyla dikkat çekecek. Misafirlerimiz pazar alanında Kontra Plak, Hammer, Rainbow 45 ve Opus 3a'nın plak stantlarından nadide plak ve CD'ler satın alabilecek; Pera 64'le yabancı sanat dergilerini takip edebilecek; Arkabahçe Çizgiroman Dükkanı'nın kitapları ve hediyelik eşyalarıyla bambaşka diyarlara gidecek; Lugat 365'in tasarım ürünleriyle dilimizin güzel kelimelerini farklı bir şekilde deneyimleyecek; OT Dergisi'nin eski sayıları ve hediyelik ürünleriyle mizaha doyacak; Zet.com'un 50'ye yakın tasarımcısıyla internetteki geniş pazarını somutlaştırmasına tanık olabilecek.