Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
05/12/2018

Jabbar, ilk albümü Yenileme'yi anlattı

Deeperise ile ortak çalışmaları “Raf” ve “Geçmiş Değişmez” ile müzik dünyasına hızlı bir giriş yapan Jabbar, ilk solo albümü “Yineleme” ile karşımızda.

"Yineleme”, bir ilk albüm için fazlasıyla ilginç bir isim tercihi olmuş. İçindeki paradoksta neler gizli bu ismin?
Sözlükte “Yineleme” tekrar etmek, birden fazla kez yapmak anlamına geliyor. Çok güzel bir karşılığı daha var; anlamı güçlendirmek, pekiştirmek, kavramı genişletmek ve zenginleştirmek amacıyla her türlü sözcüğün tekrarlanması... Şarkılar da bunu yapmaz mı zaten? Hislerimizi ne kadar farklı şekillerde dışa vursak da yola çıktıkları istasyon bana hep aynı gibi gelmiştir. Şarkılar birleştirir bizi, kaynaştırır ve hepimiz aynı dili konuşur oluruz. Şarkılar o yüzden çok değerlidir. Biraz da olsa “Duyguların tercümesi olur mu?” diye düşündüğüm bir hikaye bütünü olarak adlandırabiliriz aslında.

Raf gibi bir hit şarkıya imza attıktan sonra, sıradaki işine dair herhangi bir baskı hissettin mi?
Öyle bakarsam, üretime negatif bir etkisi olur diye düşünüyorum. Bu heyecanlar aslında bizi hayata bağlayan şeyler. Meraklı kulaklar lazım hep. Yeniyi, daha başkayı keşfetmeye çalışmak ve kafanın içinde dönen seslerin dışarı çıkmasına izin vermek gerekiyor. Hep söylediğim bir şey var kendime ‘Kuşlar düşmekten korkarak uçmazlar’ diye. Hikayelerin başladığı ve bittiği yerleri bilmek ve onlardan ne kaçmak ne de kovalamak, onlarla yan yana olmak hayata dair elzem bence.

“Yineleme” albümünde tüm şarkıların söz ve müziği sana ait. Kendi şarkılarını yazan bir sanatçı olarak bu siftah albümü için en özel şarkıları mı seçtin, yoksa hedefi 12'den vuracak şarkıları mı ayıkladın?
Daha ziyade -tıpkı bir fotoğraf albümü gibi- zaman bütünlüğünü muhafaza etmeye çalıştık. Albüm, bir dönemi anlatır nitelikte oldu. O yüzden albümde Raf ve Geçmiş Değişmez’in akustik versiyonlarını da koydum.
 



Kareem Abdul-Jabbar'dan gelen bir Jabbar hikayesi söz konusu. Raf'la üçlüğü attın, “Yineleme” senin gözünde maç sayısı mı?
Ölçme ve değerlendirme yıllardır insanoğlunun doğru yapmaya çalıştığı bir şey. Ben, şarkıların benim için başarısını hep bana hissettirdikleriyle ölçmeye çalıştım. “Yineleme” bu anlamda kucaklayan bir albüm oldu bence. Farklı sound yapılarını adapte etmeye çalıştığımız, denemekten korkmadığımız bir sürecin hikayesi diyebilirim. Şahane bir ekiple çalışma fırsatı bulduk. Kayıtları Ses Sanayii’nde yaptık. Safa Hendem ile beraber prodüksiyonu üstlendik. Gitarları Safa Hendem, basları Alp Ersönmez, klavye ve pianoları Emin İnal, vurmalıları Memduh Akatay, yaylıları İstanbul Strings çaldı. Mix; Mehmet cem Ünal ve mastering; Çağlar Türkmen tarafından yapıldı.

Jabbar adı geçtiğinde seni sahnede izleyen herkesin ortak cümlesi "Sen bir de canlısını gör!" oluyor. Konserler sana ne ifade ediyor ve canlı performanslar şarkılarını nereye taşıyor?
Ben dinleyiciyle buluşmayı çok seviyorum. Kendi ürettiğin müziğin duygulara dönüştüğünü görebilmek beni çok mutlu ediyor. Canlı performans çok geliştiren bir şey ve enstrümana hakimiyet ve kondisyon gibi birçok şeyi de beraberinde size hediye ediyor. Orada o hevesi, heyecanı hissedebilmek zincirleme bir reaksiyona sebep oluyor ve daha iyisini yapmak istiyorsun. O yüzden dinleyici çok önemli. Bir bakıma biraz tenis maçı gibi. Karşı taraf ne kadar iyi oynuyorsa sen de hızını ona göre ayarlıyorsun.
 


Deeperise ile ortaklıkların sadece Raf'la sınırlı değil, yeni ortaklıklar duyacak mıyız senin sesinden?
Raf bizi bir araya getirdi ve iyi ki de böyle oldu; aramızda çok kuvvetli bir dostluk var ve her zaman irtibattayız. Aklımıza gelenleri birbirimize aktarıp yeni fikirlerle bunları geliştirmeye çalışmak bizim iş akışımızın temelini oluşturuyor. Yani pek muhtemel :)

Gel Desem klibinde ve genel olarak şarkı sözlerinde yol ve yolculuk baskın temalar olarak dikkat çekiyor. Sana neler ifade ediyor bu yollar ve kaçıp gitmeler?
Yolculuk, dinamizm, hareket ve yenilik barındırıyor. Hele daha önce gitmediğiniz bir yere gidiyorsanız heyecanı kat kat oluyor. Müzikal seyahatler de böyle bence. Yeni sound’lar aramak ve söz gruplarını yeni melodilerle bezemeye, farklı ritim yapılarına oturtmaya çalışmak bu arayışın merkezinde duruyor.