Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
16/04/2018

Intergalactic Lovers, Türkiye'deki ilk konseri öncesinde sorularımızı yanıtladı

Belçikalı indie rock grubu Intergalactic Lovers, 21 Nisan'da ülkemizdeki ilk konserini veriyor. Grubun güzel sesli solisti Lara Chedraoui, sorularımızı yanıtladı.


2008 yılında kurulan ve Fadeaway ve Delay gibi şarkılarla ciddi bir hayran kitlesine ulaşan Belçikalı indie rock grubu Intergalactic Lovers, Türkiye’de ilk konserini 21 Nisan'da Küçükçiftlik Park'ta verecek. Vokalist Lara Chedraoui, gitarist Maarten Huygens, basçı Raf De Mey ve davulcu Brendan Corbey’den oluşan grubun güzel sesli solisti Lara Chedraoui Postkolik'in sorularını şöyle cevapladı:

Dilerseniz söyleşimize son albümünüz Exhale’dan bahsederek başlayalım.
Exhale, 2017’nin sonuna doğru yayınlanan üçüncü stüdyo albümümüz. Bu albümü kaydederken en dikkat ettiğimiz konu, sahnede yakaladığımız enerji ve dinamizmi albüme de yansıtabilmekti. İlk iki albümümüz olan Greetings & Salutations ve Little Heavy Burdens’tan farklı tınlayan bir albüm yapma niyetiyle stüdyoya girdiğimiz için, ilk kez farklı bir prodüktörle çalıştık. Daha önce pek çok önemli sanatçı ve grupla çalışmış olan İngiliz prodüktör Gil Norton, Exhale'de mikserin başındaydı.

Gil Norton’un portföyünde birbirinden ünlü isimler var. Kendisiyle çalışmak nasıl bir deneyimdi?
Tıpkı dediğin gibi, Gil’in çalıştığı isimlerin çoğu efsane statüsünde. Foo Fighters, Pixies, Echo & The Bunnymen, Counting Crows, James... Bu isimlerin arasına Intergalactic Lovers’ı da yazdırabilmek bizim için büyük şerefti. Aslına bakarsanız biz pek çok prodüktöre demo kayıtlarımızı yolladık ve Gil o prodüktörlerden birinin yakın dostuydu. Kaydımızı dinlediğinde çok beğenmiş ve bizimle kendisi iletişime geçti. Kayıtların ilk gününde biraz gergindik, hepimizin favori Gil Norton albümleri vardı ve böyle yıldız bir prodüktörle çalışmak bizi mutlu ettiği kadar birazcık germişti de. Kendisiyle kayıtlardan önce tanışmadığımız için neyle karşılaşacağımızı bilmiyorduk; ancak Gil o kadar alçakgönüllü bir adamdı ki, daha ilk günden içimizi rahatlattı ve bize bir mentor gibi yaklaştı. Stüdyoda ne kadar disiplinliyse kayıt yapmadığımız anlarda ise bir o kadar eğlenceliydi. Tam bir insan sarrafı ve işlerin en ideal halde nasıl kotarılacağı konusunda gerçek bir profesyonel. Stüdyoya hazır ve işinize konsantre halde geldiğiniz müddetçe Gil’le en ufak bir sorun yaşamazsınız.
 


Intergalactic Lovers, kariyerinin ilk 10 senesini devirdi. Birlikte çalmaya başladığınızdan bu yana grubunuzda ve müzik piyasasında yaşanan değişimleri nasıl yorumlarsın?
Birkaç tel beyaz saç ve kronik bel ağrısını saymazsak pek bir şey değişmedi! Şaka bir yana 10 senede birbirimizle daha sağlam temellere oturan bir ilişki kurduk ve her yeni albümde yapmak istediğimiz müziğe daha da yaklaştık. Bir aile gibi yaşadığımız için ne grupta ne de turne ekibinde bir değişiklik olmadı, on senedir aynı isimlerle yolumuza devam ediyoruz. Güney Amerika, Japonya ve ilk kez ziyaret edeceğimiz ülkeniz Türkiye gibi farklı coğrafyalarda sahneye çıkma şansı yakaladığımız için çok sevinçliyiz. Tabii geçen yıllarla birlikte endüstri de büyük değişimlerden geçti. Özellikle de internet ve çevrimiçi müzik dinlenen platformlar sayesinde insanların müziğe ulaşma ve müzikle buluşma alışkanlıkları kökten değişime uğradı. Bu yüzden turneler kadar bu tarz sanal platformlarda gösterdiğiniz varlık da çok büyük önem arz eder oldu. Aslına bakarsan pek çok kişi bundan şikayetçi, albüm satışları düştü; ancak bu satışlar zaten sanatçının kendisinden çok şirketlere para kazandırıyordu. Şimdi günde binlerce şarkı paylaşıma açılıyor ve herkes yepyeni gruplar ve sanatçılar keşfediyor. Bu kolektif paylaşım bizce harika!

Bazı sanatçılar turnede olmayı, bazıları da stüdyoda kayıt yapmayı daha çok severler. Sizin tercihiniz hangi yönde?
İkisi de birbirinden farklı dünyalar ve biri olmadan diğeri kesinlikle olmuyor. Bambaşka sebeplerden ötürü ikisini de seviyoruz tabii ve bu iki farklı dünyayı birbirleriyle etkileşimli halde deneyimlemekten memnunuz.

Yeni şarkılar yazarken ilhamınızı nelerden alıyorsunuz?
Herhalde buna verebileceğim en dürüst yanıt ilhamımızı direkt olarak deneyimlerimizden, yani hayatın ta kendisinden aldığımızdır. Dört farklı karakteriz ve dördümüz de kendi hayatlarımızda birbirinden farklı hikayelerin kahramanlarıyız. Bir araya geldiğimizde bu hikayeler notalara ve sözlere dönüşüyor. Her sanatçı için uğraştığı sanat dalı kendini ifade etme biçimlerinin en dürüst ve güzelidir, müzik de bizim için bu amaca yönelik bir kavram. Seyircimizle aramızda nasıl bir sinerji oluştuğunu Türkiye’deki konserimize gelenler ilk elden deneyimleyecekler.