Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
19/02/2019

Gökçe Güzel'den tekli: Kafam Bozuk

Hayatındaki yol ayrımlarının ardından müzik kariyerine hayalini kurduğu gibi devam etme kararı alan Gökçe Güzel’in ilk teklisi “Kafam Bozuk” yayınlandı.

1999 yılından bu yana biriktirdiği şarkılarını dinleyiciye aynı samimiyette ulaştırmak ve bu hikayelerde kendilerinden bir şeyler bulabilmelerini sağlamak üzere paylaşma yolundaki müzisyen, Bora Tosun ile çıktıkları bu müzikal yolculukta melodi ağırlıklı Türkçe sözlü akustik orkestral pop müzik ile adından sıkça söz ettirecek. İşte kendisiyle yaptığımız röportaj: 

Uzun yıllar müzik ve etkinlik sektörünün farklı yerlerindeydin, bu geçiş nasıl oldu?
Üniversite yıllarında dönemin kült mekanları Bronx, Ekşi Limon ve Studio Live gibi mekanlarında bir cover grubuyla sahne alıyorduk. Sound’umuzu geliştirmek için profesyonel grupların ekipmanlarını incelemek amacıyla konserlerde çalışmaya başladım. Bu da beni 13 yıldır çalıştığım müzik/eğlence sektörüne taşıdı. Sonra işlerin yoğunlaşması nedeniyle müziğe ara verdim. Bu süreçte çok farklı insanlarla ve müzisyenlerle tanışma imkanım da oldu, sağlam dostluklar biriktirdim. Bunlardan en önemlisi yolumun caz festivalinde kesiştiği Bora Tosun oldu ve birlikte müzik yapmaya başladık. Onun ve benim müzikal farklılıklarımız bizi yaratım sürecinde bambaşka bir türe evirdi. Ve asıl olan şeyin dinleyicinin kalbine dokunup, şarkıları dinlerken “evet ben de buna benzer bir şeyler yaşamıştım” dedirtebilmek olduğuna karar verdik.

İlk şarkın sonrası için bir gösterge mi? Yoksa şaşırtmalı mı devam edeceksin?
Genel olarak sound’umuz benzer devam edecek. Çok fazla “bi’de şunu deneyelim” manevralarından hoşlanmıyorum. Ama tabi ki ileriki dönemde özellikle teknik olarak yenilikler müziğimizin içinde yer alacaktır. Sonuçta bir süreç içinde ilerlemekte olan müzisyenler olarak tür kaygısı; bizleri anlatmak istediğimiz hikayeden geri bırakmamalı.
 


Gökhan Türkmen ve ekibiyle nasıl bir araya geldin?
Projedeki yol arkadaşım Bora Tosun ile birlikte duygularımızı en doğru ifade edebilme konusunda bize yardımcı olacak bir aranjör arayışımız vardı. Baya oturup Youtube’da şarkıların künyelerine baktık. Aytaç Özgümüş, yaptığı işlerle bizde çok iyi bir his bıraktı. Gökhan Türkmen’in grubunda olduğunu daha sonrasında öğrendik hatta. O da gerçekten doğru müzisyenlerle doğru partisyonları en doğru enstrümanlarla birleştirmemizi sağladı. İlginç bir tesadüf ki Gökhan Türkmen’in de ilk klibi o dönem benim çalıştığım bir mekanda çekilmişti. Kariyer ilklerimizde birbirimize böyle rastlantısal dokunuşlarımızın olması hoş bir tesadüf.

“Kafam Bozuk” nasıl bir dönemde yazıldı, neler anlatıyor?
"Kafam Bozuk”, esasen neredeyse imkansız bir aşkın yaşanması ve sonlanması ardından gelen sancılı süreç içinde yazıldı. Birine yazılmış olması çok mümkün gözükmesine rağmen bence şarkıdaki tek özne bir insanın gözlerindeki ışıltı. Ve hikayesi de bu ışıltının zamanla nasıl yitip gidebileceği. Şarkı, biten bir ilişkinin ardından bir tarafın arafta kalmışlığını, kabullenemeyişini ve gerçek aşka adanmışlığını anlatıyor.

Canlı performanslar var mi planlarında?
Elbette var, fakat şarkılarda enstrüman kullanımları katmanlı olduğu ve neredeyse ana iskeleti oluşturan yaylıların şarkıda senfonik bir bütünlükte çalıyor olması, canlı icrayı bizler için bir parça zora sokuyor. Sahne için, şarkılarda tekrar bir düzenlemeye giderek, kendimize uygun bir kaç cover ile süsleyip akılda kalıcı bir performans yapmak isteriz.

Nasıl bir yol hayal ediyorsun?
Bora ile ortak derdimiz hikayelerimizin duygusunu sözle, müzikle insanlara anlatmak. Bunu yaparken de en büyük çabamız samimiyetimizi net bir şekilde aktarabilmek. Sosyal medyada tanımadığımız insanların yorumlarını görmek birçok rakamdan daha anlamlı bizim için. Bir hayalimiz vardı ve bunu gerçekleştirmek için ilk adımı attık. Yolun sonunda bizi ne bekliyor bilmiyoruz ve çok merak ediyoruz. Bunu öğrenmenin tek yolu da yürümeye devam etmek. Yürüdükçe de yaşadıklarımızı en saf haliyle insanlarla paylaşmaya devam edeceğiz.