Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
24/01/2021

Demirayak Music ile yeni albümü Freeze üzerine konuştuk

Üçüncü albümü Freeze’yi dijital platformların yanında plak ve CD olarak da yayımlayan Şükrü Demirayak nam-ı diğer Demirayak Music’e dünyamızı küp buz içinde dondurmak çare mi diye sorduk.

Freeze albümünün çıkış hikayesini dileyebilir miyiz?
İkinci albümüm To Be Or Not To Be’yi yayımladıktan sonra iş ve hayat telaşlarının arasında üçüncü albümü yapabileceğimden emin değildim. Sanırım her sanatçı gibi bende de tatlı bir yorgunluk olmuştu. Ama yine üreten her insan gibi benim de içimde bir kıvılcım peydahlandı. Dünyamızın olumsuz gidişatı, küresel ısınma, yok olan doğal kaynaklar ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma kaygısı beni derinden etkileyen konu başlıkları olmuştur. Bir mesaj olabilir düşüncesi ile de ilk iki albümümün adını ve tüm konseptini bu yönde tasarlamıştım. İkinci albümüm üzerinden yedi yıl sonra bile maalesef biricik dünyamızı, yaşadığımız gezegeni özellikle son yıllarda anormal sinyaller vermesine rağmen, insanlık olarak hor kullanmaya her gün daha da kirletmeye devam ediyoruz. Biricik dünyamızı küp buz içinde dondurarak, albümün adını Freeze koymamın en büyük sebebi büyük bir umut. Belki çok uzun yıllar sonra bizlerden daha ileri bir medeniyet gelir, küp buz içinde dondurularak beklemeye alınan yaşamı eritir ve dünyamıza bizlerden çok daha iyi bakar mesajı ile yayımlamaya karar verdim. Evet, oldukça sürrealist bir düşünce ama müziğim de öyle.

20 yılda üç albüm yayınladın ve üçünün de mesajı ortak…
Müziğe olan tutkum 11 yaşında satın aldığım ilk plak ile başladı. Bu tutkum yıllar içinde, pop jazz'dan rock'a, new age'den funk müziğe kadar her dalda, benzersiz bir müzik arşivi oluşturmama sebep oldu. Tüm bu yıllar boyunca devam eden birikimim bir noktada beni müzik üretmeye yönlendirdi ve ilk bestemi 1986 yılında yaptım. 1994 yılında dünya standartlarında kurduğum profesyonel stüdyomda yoğun iş tempomdan kalan zamanda yaptığım bestelerden oluşan ilk albümüm Mesaj’ı 2000, ikinci albümüm To Be Or Not To Be’yi ise çalışmalarına 2001 yılında başlayıp 2013 yılında yayımlayabildim. Evet, üç albümümün de mesajı ortak; küresel ısınma, yok olan doğal kaynaklar ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma kaygısı.
 



Biraz da yeni albümünün teknik kısmından bahsedebilir misiniz? Kimlerle çalıştınız, kayıtları nerede yaptınız?
Freeze, toplam 12 parçadan oluşuyor. Albümde yer alan parçaların besteleri, aranjeleri ve tüm klayveler bana ait. Ancak sevgili Erol Temizel’in sound, müzikal, VST ve teknik anlamda verdiği destek bana ayrı bir pencere açtı, desteğini asla unutamam. Mikslerini yine Erol Temizel ile beraber yaptık. Mastering’ini ise ikinci albümüm To Be Or Not To Be’nin de mastering’ini de yapan sevgili Levent Demirbaş üstlendi. Albümün açılış parçası olan Ice Drop’un İskender Paydaş remiksi, To Be Or Not To Be albümünde yer alan Escape From Earth ve Back To Ice parçalarının Erol Temizel remiksi de albümde yer alıyor. Türkiye’de bir ilk olan iki renk desenli, teleskoplarla derin uzaylarda görebildiğimiz renk ve desenlerden oluşan “limited edition” iki plaktan oluşan albüm, Rainbow45 Record Store koordinasyonu ile İngiltere’de basıldı ve şu anda yine Kadıköy’de bulunan mağazalarında satışta.
 



Pandemi sürecinde albüm yapmak nasıl bir duygu? Olumlu ve olumsuz yönleri neler oldu?
Uzun zamandır izole bir hayat yaşadığımdan dolayı pandemi süreci beni günlük yaşam anlamında çok etkilemedi ancak insanoğlunun Covid 19 karşısındaki çaresizliği, pandeminin yarattığı endişe, kafa karışıklığı, kayıplar beni de çok etkiledi, üzdü. Tüm insanlık gibi benim de inişli çıkışlı karışık gündem ve duygular yaşadığım bu dönem, bir yandan Freeze albümümün son rötuşlarını yaptığım bir yandan da yeni müzikal fikirlerin doğuşuna sebep oldu.

Bu albüm gerçekten de insanoğluna ilham olacak mı, ne dersiniz?
Dünyaca ünlü müzik insanları gibi ben de dünyadaki iyi müzikten, çok değerli müzisyenlerinden etkilenerek müzik üretmeye başladım. DJ’lik yapmak beni üretmeye yönlendirdi ve bu motivasyonla ilk albümümü yayımladım. Üç albümümde de gerek müziğim gerek albüm isimlerim gerekse de tasarımlarım hep bir mesaj kaygısı içindeydi. Albümlerimi dinleyen, plak ve CD’lerimi alan müzik severlere bir nebze de olsa ilham verebildiysem bu beni dünyanın en mutlu insanlarından biri yapar.