Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
RÖPORTAJ
26/04/2018

Alternatif müziğin yeni ismi Serin, Postkolik'in sorularını yanıtladı

Vokalde Cansu Saraç, gitar ve geri vokalde Melih Balta, bas ve geri vokalde Meltem Balta ve davulda Emre Ergün’den oluşan kadrosuyla Serin, ilk teklisini yayınladı. Serin, ilk teklisini Postkolik'e anlattı. 


Belli bir kitleyle buluşmayı başaran gruplardan sonra kurulan yeni projeler her zaman belli bir beklentiyi de beraberinde getirir. Neyse’den ayrıldıktan sonra Serin'i kurarken nasıl bir ruh hali içindeydiniz?
Melih: Şu anki ruh halimizi oluşturan şey, geçmişte yaptıklarımızdan çok; şu an ürettiklerimizle ve bu üretimi yaparken etkileşimde bulunduğumuz kişilerle ilişkili. Bunun çekirdeğini de grup üyeleri oluşturuyor. Zaten Serin projesinden çok daha öncesinden beridir birbirinin hayatında olan insanlardık. Grup arkadaşları olarak da aramızda daha uzun bir süreye sirayet edecek güzel bir iletişim var. Bu tarz bir beklenti veya karşılaştırma bizi ayrı ayrı takip edenler için geçerli olabilir. Grup elemanlarının ortak yanı bu güne kadar hep kişisel anlamda beslendiğimiz ve sahiplenebildiğimiz oluşumlarda bulunmaya özen göstermiş olması. Bugün yaptığımız şey de aynı.

Biraz da solo proje yapmak yerine grup müziğini tercih etme sebebinize gelelim. Yeniden bir grup kurmak ve kimya tutturmak kolay oldu mu?
Cansu: Baltagillerle ilk tanıştığımda 16 yaşındaydım. Meltem ve Melih Balta’nın elinde büyüdüm desem yalan olmaz. Senelerce ikisini de sahnede çalarken hayranlıkla izledim. Yıllar içinde gelişen müzik zevkimin temellerinin, seneler sonra, Meltem Balta’nın playlist’inden seçilmiş şarkılarla atılmış olduğunu gördüm. Dolayısıyla şu an sahip olduğumuz kimya aslında grupla birlikte edinilmiş ilişkiler üzerine gelişmedi. Bu da hem süreçte, hem de kişisel ilişkilerimizde çok büyük kolaylıklar sağladı. En büyük etkisini ablamla (Meltem) parçaları yazarken hissediyorum. Ortak zevklerimizin ve beklentilerimizin sonucunda ortaya bizim çok sevdiğimiz bir şey çıkıyor. Grup müziğinin en kıymetli noktası, güvendiğin insanlarla birlikte hareket edebilmek.
 


Meltem: Farklı gruplarda çaldığımız veya başka şeylerle uğraştığımız dönemlerde bile hep iletişim halindeydik. Zaten birbirimizi çok uzun zamandır tanıyoruz. Serin’den önce Emre’yle beraber çaldığımız bir grubumuz vardı. Cansu’yla da yıllardır tanışıyoruz. Abim (Melih) Cansu ve benim de bir araya gelip, çalıp söylediğimiz çok fazla an hatırlıyorum. O yüzden elimizde var olan bir kaç besteyle hadi stüdyoya girelim dediğimizde kimya tutturmak çok zor olmadı. Hem şarkılara hem de bir birbirimize zaten alışıktık diyebiliriz.

“İyi Gelir mi?" dinleyeni hemen yakalayan bir şarkı olmuş. İlk single olarak tercih etmenizin nedenleri nelerdi?
Emre: Açıkçası ilk single olarak hepimizin kafasında çeşitli alternatifler vardı. Enerjisine güvendiğimiz ve dinleyeni yakalayacağını düşündüğümüz alternatifler bunlar. Ben zaten daha düzenleme aşamasına geçmeden Meltem ve Cansu’dan gelen taslak çalışmalara bayılıyorum. Üzerine beraber çalışırken de son aşamasına getirirken de çok keyifli vakit geçiriyoruz. Bu kızların bu konudaki potansiyellerini seviyorum. Hem beraber çalışma zamanlarımızda hem de kendi özel zamanımızda parçalara neler katabileceğimizin provalarını yaptıktan sonra şarkılarımız olgunlaşıyor ve canlı performansa hazır oluyorlar. Kayıt sürecinde de ses mühendisi arkadaşlarımızın asistiyle icra ettikten sonra, Melih’in prodüksiyon tecrübesi ile son hallerini alıyorlar. İyi gelir mi?, ilk dinlediğimde beni yakalayan parçalardan biriydi ve fikir birliği içerisinde bu parçanın single olmasına karar verdik.

Bu şarkının bir de remix versiyon hazırlığı var, Nisan ayında bu versiyon plak formatında raflarda olacak, remix fikri nasıl gelişti?
Emre: Single formatının getirdiği "Bu şarkıyı bir de bu şekilde dinleyin!" fikrini seviyorum. Dinlediğiniz grupların sevdiğiniz parçalarının farklı versiyonlarını keşfedince daha dinlemeden heyecanlanırsınız. İyi gelir mi?’nin remixi de Melih’in çok güzel bir çalışması oldu.
Melih: Sevdiğiniz bir şeye ufak bir açı farkıyla da olsa başka noktadan bakmak üreten için de, dinleyen için de ilişkiyi tazeleyen bir tavır olabiliyor. Versiyonlar, farklı yorum nüansları ve remiks gibi açılımlar da müzikle olan ilişkiye heyecan katabiliyor. İki versiyon yapım şirketinin aldığı bir karar ve bizde sahiplenmekte zorluk çekmedik. Duygumuzu iki farklı tonda ifade etme şansı oldu bu. Bize kalsa birkaç versiyon daha koyabilirdik.
Cansu: Bahsedilen şey aynı olsa bile, onu farklı noktalarda ve senaryolarda değerlendirmek çok güzel. Şarkılar yazılırken cümleler ortak olsa bile bazen hikayenin çıkış noktası bambaşka oluyor. Aynı şey duyguya da yansıyor. Herkesin bir şarkıdaki tecrübesi ayrı ayrı olabiliyor. O yüzden sadece bu parçada değil var olan diğer parçalarda da aynı olasılık mümkün.

Serin - İyi Gelir mi?