Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
POP-KÜLTÜR
02/10/2018

İş Sanat Kibele Galerisi 3 Kasım'a kadar Mustafa Ayaz'ı ağırlıyor

İş Sanat Kibele Galerisi, yeni sezonun ilk sergisinde çağdaş Türk resim sanatının önemli temsilcilerinden Mustafa Ayaz’ı ağırlıyor. Sergi, 3 Kasım’a kadar açık.


İş Sanat Kibele Galerisi, Türk resim sanatının önde gelen isimlerini sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Geçen sezon; Hanefi Yeter, Bubi, Ali İsmail Türemen ve Onay Akbaş gibi Türk resim sanatının birbirinden değerli isimlerini ağırlayan, 2018 - 2019 sezonunu, 25 Eylül’de, Türkiye’de figüratif resminin usta isimlerinden Mustafa Ayaz ile açtı. Bu yıl 80’inci yaşına basan ve üretmeye devam eden Ayaz’ın sanat hayatının 50 yıllık izini sürecek olan retrospektif sergi, 3 Kasım’a kadar İş Sanat'ın giriş katındaki Kibele Sanat Galerisi'nde ücretsiz olarak ziyarete açık olacak.




Tüm retrospektif sergilerde olduğu gibi, bu sergide de sanatçının uzun sanat yaşamının birbirinden farklı dönemlerini gözler önüne seren çalışmalara yer veriliyor. Hemen her ressam gibi, yıllar içinde sanat anlayışı değişen ve gelişen Mustafa Ayaz, ilk dönemlerinde kalın boya hamuru ve boyasal değerlere dayalı lekeci anlayışta soyut-dışavurumcu resimler yaparak adını duyurdu. 1970’lerde kaligrafik bir anlayışa yönelen Karadenizli sanatçı, bölge hayatını ve kadınlarını yakından gözlemlemiş olmasının da etkisiyle günlük yaşamda kadın figürünün öne çıktığı resimler yapmaya yöneldi. Sanatçının resimlerinde leke ve çizgi iç içedir. Ona göre resimde leke, nefes almaya, duraksamaya; çizgi de konuşmaya benzer.


Ayaz, çalışmalarında genellikle başköşeye oturttuğu kadın figürü ve çevresinde yer alan kendi portresiyle bir taraftan ironik olarak kadın - erkek ilişkilerine göndermelerde bulunurken, diğer taraftan da düşlerini süsleyen gösterişli bir kadın imgesini vurgulamaya çalışır. İster soyut, ister figüratif dönemlerinde olsun, boyayı ve boyasal tadı hep önemser. Sanatçı, çok farklı teknikleri kullanarak çalıştığından kendini anlatırken hep aynı şeyi söylüyor: “Benim elim geveze…” Ayaz’ın 5 binin üzerinde yağlıboya tablosu, 10 binden fazla desen çizimi var.
Resim sanatını kendini arama yolculuğundaki bir araç olarak tanımlayan Mustafa Ayaz, retrospektifi için, “Konuşmayı, yazmayı öğrenme ve plastik anlatım dilinin, yaşamımız ve düşüncemiz doğrultusunda giderek nasıl değiştiğini, nasıl bir karakter çizgisi oluşturduğunu görmek ve göstermek istedim” diyor. Ayaz, resme olan tutkusunu ise “Severek çiziyorum, çizerek seviyorum” sözleriyle anlatıyor.


Yurtiçinde 60’ı aşkın kişisel sergi açan ve 19 ödül kazanan sanatçı; Hindistan, Kuveyt, Mısır, Romanya, Bulgaristan, Polonya, Belçika, Fransa, ABD, İngiltere, Cezayir ve Almanya gibi pek çok ülkede karma sergi ve bienallere katıldı. Ayaz’ın 400’den fazla yapıtı yabancı ülke koleksiyonlarında, 4 bine yakını da yerli koleksiyonlarda bulunuyor. Eserlerinin büyük bir kısmı Ayaz’ın en büyük projesi olan Mustafa Ayaz Müzesi’nde yer alıyor. Ankara’daki müzesini 2007’de açtan sanatçı, “Yapımında çok para harcadım ve tüm bu parayı resimlerimden kazandım” diyor. Randevu alan misafirlerine müze turunda eşlik eden Ayaz, kurslar vermeye devam ediyor.



Kariyeri boyunca çok sayıda kişisel sergi açan, karma sergiye katılan, eserleri yurt içinde ve dışında birçok özel koleksiyonda yer alan Mustafa Ayaz, 1938’te Trabzon’da doğdu. Eğitim hayatına Çaykara Merkez İlkokulu’nda başlayan ve resme olan yeteneği o yıllarda keşfedilen Ayaz, 1956 yılında, İstanbul Çapa İlköğretmen Okulu resim seminerine sınavla çağrıldı. 1963’te, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim - İş Bölümü’ndeki öğrenimini tamamladı ve ardından aynı bölümde asistan olarak görevine devam etti. “Arkaik, Klasik ve Barok Üslupları” konulu asistanlık tezini veren Ayaz, Gazi Eğitim Enstitüsü Resim - İş Bölümü’ne resim öğretmeni olarak atandı. 1985’te, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne öğretim görevlisi olarak atanmasının ardından kendi isteğiyle emekli oldu. “Profesör” unvanını alan ressam, 1987 yılında Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne öğretim üyesi olarak atandı.