Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
MÜZİK
06/03/2019

Allame ile Av Mevsimi

Allâme, uzun süredir üzerinde çalıştığı albümü “AV” ile dinleyicilerinin karşısına çıktı. 1 Şubat’ta tüm dijital müzik platformlarında yayınlan 10 şarkılık albüme dair merak edilenleri kendisiyle konuştuk.


AV, 10 şarkıda 10 kroşe vuran sert bir albüm. Kurgularken içinde bulunduğun ruh hali nasıldı?
Albüm çalışmalarına başlayalı aslında uzun zaman oldu. Fakat albümde dinlediğiniz her bir şarkının son halini alması, bir çok şarkının elenmesiyle oluştu. Hayatımın çeşitli dönemlerinde oldukça sert sound’larda işler ürettim. Bu albüm onlardan biri değil. Bu albümü daha çok kendi kendime konuştuğum, sertliğini bana hissettiren ve hayatın ritminden sıyrıldığım yarım saatlik bir mola gibi görüyorum.

AV'ın 10 şarkısı bir bütünlük barındırsa da her biri aynı zamanda kendi kimliğine sahip şarkılar. Albüme girecek şarkıları belirlerken neleri göz önüne aldın?
Her şarkının kendi içerisinde ve albümdeki diğer şarkılarla bağlandığı bir nokta mutlaka var ve durum bu yer yer sound’la yer yer de liriklerle oluşuyor. Albüm için en önemli kıstas, bahsi geçen şarkının anlatım gücü. Eğer o konuyu daha iyi aktarabileceğim başka bir yöntem bulduysam, mutlaka yeni bir iş üretiyorum.


"Söyle", albümün en ilgi çeken şarkılarından biri. Usta Neşet Ertaş'la kurguladığın bu ortaklığın hikayesi nedir?
O şarkıyı yaparken tek bildiğim şey, rahmetli Neşet Ertaş'ın "Cahildim Dünyanın Rengine Kandım" isimli parçasında bahsi geçen konularla paralel şeyler düşünüyor olmamdı. Ben de kendi cümlelerimle biraz daha agresif bir tavırla aynı hissiyatı nasıl verebilirim diye düşündüm. Sample yaparken şarkının orijinal haline sadık kalmaya fazlasıyla özen gösterdim. Bu tip bir iş yapıyorsanız kalite anlamında arası yoktur; ya çok iyi bir şarkı çıkar ya da ya da berbat edersiniz. Ben o hissiyatı verebildiğimi düşünüyorum. Bunun yanında Neşet Ertaş gibi kıymetli şeyleri de unutmamız gerekiyor.

Türkçe rap altın çağını yaşıyor ve bu sürecin önemli figürlerinden birisi de sensin. Bu durum üzerinde herhangi bir baskı yaratıyor mu?
Türkçe rap müziğin yükselmesi kaçınılmazdı. Dünden bugüne birçok farklı tarzda çalışma kendine alıcı buldu. İnsanlar artık klişe duymak istemiyorlar, daha bireysel ve daha özgür fikirleri rap'de bulabiliyorlar. Bu durum da yaptığımız işi daha çekici hale getiriyor. Dün olmadığı gibi bugün de üzerimde bir baskı hissetmiyorum; çünkü benim popüler olmakla ilgili ya da daha çok tanınmakla ilgili bir kaydım yok. Bu müziğin sürdürülebilirliği için zorlanacak her kapı bu kültürün kimyasını bozar diye düşünüyorum, kaygımız bu olmamalı.


Hip hop, dünyada pop müziği, Amerika'da country müziği sollamış durumda. Sence bu global yükselişin sebepleri neler?
Çünkü dünyada bu sektör, popüler kültür öğelerinin reklam panosu haline geldi. Hem üretici tarafında hem dinleyeci tarafında şarkıların pek bir kıymeti yok. Özellikle Amerika'da bu işin cılkı çıkmış durumda. Şarkılarında sadece seks, uyuşturucu ticareti ve para var. Eğlencenin dozu kaçmış :) Bence bizim daha önemli konularımız olmalı. Üzerine düşünüp konuşulacak kıymeti olan işler yapmamızda fayda var; yoksa karşısında durduğumuz popüler kültürün uşaklarından ne farkımız kalır.

Albümde çok başarılı feat'ler de var. Bu ortaklıkları kurgularken kiminle hangi şarkıyı çalışacağına nasıl karar verdin?
Düet yapacağım isimler genelde yakın arkadaşlarım oluyor ve zaten o durumdayken şarkının ruhu kendini belli ediyor. Zaten altyapı seçerken ya da bir konu belirlerken çok zorlanmıyoruz, hali hazırda konuştuğumuz şeyler yapacağımız şarkıya yön vermiş oluyor.