Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
FİLM
30/10/2019

Stephen King, Stanley Kubrick'in çektiği The Shining'i neden beğenmemişti?

Bir tarafta karanlık edebiyatın kralı, diğer tarafta gelmiş geçmiş en başarılı rejisörlerden biri olunca tartışma da büyük oluyor. Peki ama Stephen King, Stanley Kubrick'in çektiği The Shining'i neden beğenmemişti?

Dünya sinema tarihinde eser sahibiyle, o eseri uyarlayan yönetmen arasında yaşanan en büyük muhalefet Stephen King’le Stanley Kubrick arasında yaşanmıştır. Bir tarafta karanlık edebiyatın kralı, diğer tarafta gelmiş geçmiş en başarılı rejisörlerden biri olunca, bu kavga kısa sürede ortaya çıkan eserin bile önüne geçmiştir. Kubrick, The Shining'de yansıttığı atmosfer için şunları söylemişti; "İnsan doğasında, bir yerlerde gizlenen ve oldukça sapkın olan bir yön mevcuttur. O yön açığa çıktığında ise, saf kötülükle karşı karşıya kalırız. Korku öykülerinin en iyi yaptığı şey, bize bilinçaltımızda gizli olan kötülükleri göstermesidir. Bu sayede, o kötülüklere bizzat maruz kalmadan da ne olduklarına dair fikir ve empati sahibi oluruz." Kubrick'in bu düşünceyle çektiği ve sinema tarihinin mihenk taşları arasında yer alan The Shining'i övmemize gerek bile yok.
 



Öte yandan Stephen King, bu roman uyarlamasını, "birkaç havalı sahne" haricinde kendi eserine saygısızlık olarak nitelendirmiştir. Yine de Stephen King imzalı Danse Macabre (1981) adlı kitaba baktığımızda, yazarın yıllar içerisinde Kubrick'in versiyonuna nispeten ısındığını, filme dair kullandığı saygı dolu ifadelerden görebiliyoruz. King, The Shining romanını yazdığı süreçte alkol bağımlılığıyla mücadele etmekteydi. Bu sebeple romanında yer alan ve kendi bağımlılığına atıfta bulunduğu pek çok temanın filmde kendine yer bulamamasından dolayı oldukça şikayetçiydi.
 


Kubrick'in Jack Nicholson tercihini de oldukça hatalı bulan King'e göre, Jack Torrence rolü için Jon Voight ya da Christopher Reeve gibi daha sade görünüşlü bir aktör seçilmeliydi. King’in bu konudaki şikayetinin nedenini ise, kendi sözlerinden bir alıntı yaparak sunalım; “Daha ilk sahnesinde Nicholson'a bir bakan, filmin sonunda delireceğini anlayabiliyordu!” Kubrick, elbette bunların hiçbirisini umursamamış ve kendi versiyonunu yazıp çekmişti. Ortaya bir sinema başyapıtının çıktığı ise, su götürmez bir gerçek. Öte yandan King'in bu filmle derdi öylesine derin ki Doctor Sleep romanının önsözünde, "Bu roman, Kubrick'in çektiği filmin değil, benim kaleme aldığım hikayenin devamıdır." ibaresini bile eklemiştir!