Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
FİLM
03/03/2020

Kristen Stewart’lı Seberg filminde Jean Seberg'in hayatını izleyeceğiz

Tüm zamanların en önemli kadın oyuncularından Jean Seberg’in çalkantılı yaşamı, kendi adını taşıyan Seberg adlı filme ilham oldu. Kristen Stewart’ın canlandırdığı Seberg, 6 Mart’ta vizyona girecek.

Erkeklerin yönetmeye çalıştığı bir dünyada tüm acı bedellerin kadınlara ödetilmesi ne de zavallı bir zorunluluktur. Kadının her zaman kurallara uyması beklenen, kendi yolunu çizdiği zaman önüne toplumsal duvarlar ören ve hayatını yaşamasına bir türlü izin vermeyen bu çarpık düzen, onlarca yıldızın zamansız göçüp gitmesine sebebiyet vermiştir. Marilyn Monroe, Judy Garland, Janis Joplin, Amy Winehouse... Adları milyonların ezberinde olan bu kadınların yanına, adil bir yaşam hakkı sunmayan ataerkil dünyanın çarklarında öğütülen bir mükemmel kadının daha hayatı sinemaya ekleniyor. Dünyanın en ünlü yönetmenlerinin ilham perisi olan Jean Seberg’in trajik öyküsünü, kendi adını taşıyan bu iddialı filmde izleyeceğiz. 
 



Jean Seberg, 40 yaşında hayata gözlerini yumduğunda, takvimler 30 Ağustos 1979’u gösteriyordu. Avrupa’nın en önemli sinema akımlarından Fransız Yeni Dalga’nın bayraktar filmi À Bout de Souffle (Serseri Aşıklar), yedinci sanatı nasıl değiştirdiyse o filmdeki ölümsüz performansıyla Jean Seberg de kadın oyunculara dair algıyı adeta yıkıp baştan yazmıştı. Öyle bir kariyer düşünün ki; Saint Joan, Bonjour Tristesse, Lilith, The Mouse That Roared, Moment to Moment, A Fine Madness, Paint Your Wagon, Airport, Macho Callahan ve Gang War in Naples gibi sinema başyapıtlarını sadece 40 senelik bir ömre sığdırabilsin! Efsane rejisör Otto Preminger’in keşfettiği Jean Seberg, Saint Joan filmindeki rolünü dönemin en büyük yıldızlarından Audrey Hepburn’ü egale ederek kazanmıştı. Seberg’in Bonjour Tristesse’in çekimleri sırasında François Moreuil’le tanışması ise, hayatını tamamen değiştirecekti. Yıldırım aşkıyla vurulduğu bu adam, Seberg’e Fransız sinemasının kapılarını ardına dek açmıştı. Jean-Luc Godard’ın ilham perisi olan Seberg, Jean-Paul Belmondo ile sinema tarihinin en önemli çiftlerinden biri oluvermişti. Bir başka efsane yönetmen olan François Truffaut, Seberg’i “Avrupa’nın En İyi Aktrisi” ilan etmiş ve filmlerine baş tacı yapmıştı. 
 



Fransa’yı ve sinema dünyasını parmağında oynatan Seberg’in gönlünde yatan aslan Hollywood’un ta kendisiydi! 60’ların sonunda Amerika’ya dönen güzel yıldız, Irvin Kirshner ve Claude Charbol gibi rejisörlerle çalışmıştı. Seberg’in politik aktivist tavırları tam da bu dönemde ayyuka çıkmış ve başına bela açmaya başlamıştı. Romain Gary’le ikinci evliliğini yaptığı dönem hamile kalan Seberg’in başı dedikodu yazarlarıyla dertteydi. İddialara göre Black Panther Party adlı siyahi vatandaşların haklarını savunan siyasi partinin önemli isimlerinden Raymond Hewitt, Seberg’i hamile bırakmıştı. Seberg, kısa süre içerisinde FBI’ın takibine alınan ve o dönemde kanunsuzca yürütülen COINTELPRO adı verilen istihbarat harekâtının kurbanı olmuştu. Sürekli olarak sorguya çekilmesinin yanı sıra evine gelen sessiz aramalar ve psikolojik baskılar Seberg’i yıldırmıştı. Bu baskılar, Seberg’i intiharın eşiğine sürükleyecekti.
 



Seberg, tüm bu konulara derinlemesine dalmasını beklediğimiz bir yapım olacak. Üstelik Kristen Stewart’a kamera önünde oldukça zengin bir kadro eşlik ediyor. Jack O’Connell (This is England), Anthony Mackie (Avengers Endgame), Margaret Qualley (Once Upon a Time in Hollywood), Zazie Beetz (Joker) ve Vince Vaughn (True Detective), tüm hünerlerini bu iddialı film için konuşturmuşlar. Dönemin sanat, siyaset ve derin devlet algılarına da dokunacak olan Seberg’in oldukça geniş bir kitleye hitap etmesini umuyoruz. Bu iddialı yapım, Jean Seberg adını da bu film sayesinde yeni jenerasyona ve çok daha geniş kitlelere duyuracaktır. Kristen Stewart’ın kariyerinin en önemli rolü olarak gördüğünü ifade ettiği Seberg, Stewart’ın da hayatında yaşadığı paparazzi terörüyle önemli paralellikler içeriyor. Yılın iddialı yapımlarından biri olarak dikkat çeken Seberg’in her sinemasever tarafından deneyimlenmesini tavsiye ediyoruz. Çok erken yaşta hayata veda eden benzersiz yıldız Jean Seberg’i anmak ve daha yakından anlamak için 6 Mart’ta vizyona girecek bu filmi kaçırmayın.