David Fincher imzalı Fight Club, 20. yaşını kutluyor!

Sinema filmleri adeta kozmik olaylardır. Bazen en iyi kadrolar, en iyi yönetmenler, en iyi senaristler bir araya gelir ve ortaya adeta bir hezimet çıkar; hiç kimse buna engel olamaz. Bazen de bir romandaki tek bir cümle öyle bir sinerji yaratır ki sonunda elinizde kült bir film buluverirsiniz. Chuck Palahniuk’un çok satan romanının hakları FOX tarafından satın alındığında yazarın tek bir şartı vardı; romanını okuyan ve seven bir yönetmenin sinemaya uyarlaması. Stüdyolar genellikle böyle istekleri pek takmazlar; ancak David Fincher’ın tesadüfen romanın büyük bir hayranı olması iki tarafın da içini rahatlatır. Fincher’ın vizyonu pek “gişe” yapacak bir filme müsaade etmiyor olsa da elinde çok değerli bir mücevher taşıdığının farkındadır. Seven filminde birlikte çalıştığı yakışıklı aktör Brad Pitt’i, bu filmde ücretinin yarı fiyatına oynamaya ikna eder. Fincher, sonradan bu kıyağına karşılık Pitt’e 20 milyon dolar değerinde bir reklam anlaşması bağlayacaktır! Edward Norton, Helena Bonham Carter, Meat Loaf ve Jared Leto’nun da kadroya eklemlenmesiyle tüm zamanların en kült filmlerinden biri ortaya çıkar. Film, Fincher’ın tahmin ettiği gibi gişede çakılmıştır ;ancak kulaktan kulağa yayılan şöhreti sayesinde DVD piyasasının en kâr getiren yapımı olmayı da başarır. Muazzam finali, X Jenerasyonu taşlaması ve tüketim toplumuna giydirmesiyle efsane kategorisine yükselen film, adeta kült oğlu kült mertebesindedir. 1999 yılında inanılmaz filmler izledik; ancak 20. yaşını kutlarken Fight Club’ın gönlümüzdeki yerinin ayrı olduğunu da çekinmeden söylüyoruz.