Aksiyon efsanesi Die Hard 30 yaşında

Çok sevdiğimiz ve hatta birlikte büyüdüğümüz değerlerin yıl dönümleri, bir yandan da aldığımız yaşları yüzümüze tokat gibi çarpıyor. Bruce Willis’i hiç saçlı görmemiş gençlerin oy kullandığı ve hatta çoluk çocuk sahibi olduğu yıllardayız. Her ne kadar Bruce evlerimize Mavi Ay dizisiyle girmiş olsa da, dünya çapında bir yıldız olduğunu ispatladığı proje Die Hard’tı. Amerikalı yazar Roderick Thorpe’un Nothing Lasts Froever adlı macera romanının uyarlaması olan Die Hard filmi Willis’i kısa sürede dünya çapında bir yıldız yapmakla kalmamış, aynı zamanda tüm zamanların en sevilen aksiyon filmi serilerinden birinin de fitilini ateşlemişti.

Die Hard, 15 Temmuz 1988 yılında vizyona girdi. John McTiernan’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin senaryosunu Steven E. de Seouza ve Jeb Stuart kafa kafaya vererek kaleme almıştı. Roderick Thorpe, Die Hard filmine ilham veren romanı Nothing Lasts Forever’ı büyük ilgi gören Detective adlı romanının devamı niteliğinde yazmıştı. Hatta Detective de sinemaya uyarlanmış ve başrolünde Frank Sinatra oynamıştı. Die Hard yaklaşık 20 sene sonra çekildiğinden elbette Sinatra’nın rol alması mümkün değildi. İlk önce Detective filmine devam filmi olarak düşünülen Die Hard, ardından Arnold Schwarzenegger’e Commando filminin devamı olarak teklif edilmişti; ancak Arnie projeyi beğenmeyince tüm yapım yepyeni bir aksiyon filmi olarak sıfırdan kurgulanmıştı.

Bruce Willis’in o dönemde televizyon harici ciddi bir başarısı yoktu. Bu yüzden filmin maliyeti de oldukça düşük tutulmuştu. Fakat Die Hard o kadar çok sevildi ki, bütçesini gişede tamı tamına yediye katladı ve dev bir aksiyon markası doğurdu. Film Bruce Willis’i uluslararası bir yıldız yapmakla da kalmadı, aynı zamanda “tek kişilik ordu” konseptli aksiyon filmlerinin de önünü açtı. Die Hard sayısız kez tekrar edildi; hatta sahne sahne kopyalandığı bile oldu. Ancak bu filmlerin hiçbiri Die Hard’ın yakınından bile geçemedi. John McClane ise tüm zamanların en sevilen karakterlerinden biri olarak adını sinema tarihine yazdırdı.

 

John McClane’in ideal bir kahramandan çok uzak olması onu herhalde bu kadar kolay sevilir olmaya hazırlayan en önemli etkendi. Karısı tarafından terk edilen, Noel zamanı eşinin de katılacağı bir parti planına zorla dahil olan McCalne’in tek amacı eşiyle arasını düzeltmekti. Tabii işler müthiş ters gidecek ve McClane yan odanın birinde smokinine girmeye çalışırken Nakatomi gökdeleni Hans Gruber ve adamları tarafından basılacaktır! Macera tam da zurnanın zırt dediği delikten yani havalandırma boşluklarından başlayıp, Nakatomi’nin zirvesine kadar sürecektir. Die Hard’ın efsaneleştirdiği bir başka isimse, Hans Gruber karakterine can veren efsane oyuncu Alan Rickman’dır. Bakmayın gençlerin, Rickman’ı Harry Potter serisinde Profesör Snape olarak tanıyıp sevdiğine, bizim için Rickman her daim Hans Gruber olarak kalacaktır!

Günümüzde aksiyon filmleri Oscar ödüllerinde neredeyse görmezden gelinirken Die Hard’a dört adaylık birden layık görülmüştür. En İyi Ses Efekt İşçiliği, En İyi Kurgu, En İyi Ses Kurgusu ve En İyi Özel Efektler dalında yarışan Die Hard, ödülleri alamasa da klasikleşmeye giden yolda Akademi’nin bile takdirini kazanmayı başarmıştı. Takip eden yıllarda dört devam filmi birden çekilen Die Hard serisi tamı tamına 30 senedir hem sinemanın hem de popüler kültürün mihenk taşlarından biri olarak anılıyor. Hatta geçtiğimiz aylarda altıncı filmin senaryo çalışmalarının başladığı da açıklandı. Bruce Willis de son bir filmle John McClane karakterini emekliye ayırmak istediğinin altını çizdi. Eğer işler yolunda giderse 2020 yılında altıncı Die Hard filmini seyredeceğiz.

 

Bugüne dek dünya çapında gişede 1.5 milyar dolar hasılat yapan Die Hard serisi, eminiz günümüzde halen gençler tarafından yeniden keşfedilen bir seri olma yolunda ilerliyor. Die Hard’ın 30. yıl dönümü için özel bir kutlama yapılmamış olsa da sinema arşivcileri unutulmadı ve ağzına kadar bonus materyalle dolu blu-ray setleri ve ilk filme özel olarak sınırlı sayıda hazırlanan Nakatomi gökdeleni modeli de bulunduran bir blu-ray seti piyasaya sürüldü. Bu muazzam seriyi son dönemde ziyaret etmediyseniz yeniden izlemek için 30. yıl dönümü ve bu özel setler harika bir bahane olabilir!