Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
FİLM
03/10/2017

Adana Film Festivali’nde ödül törenine damga vuran anlar

Bu yıl 24. kez gerçekleşen Türkiye'nin en köklü film festivallerinden Uluslararası Adana Film Festivali ödül töreni hafızalarda kalacak anlarla sona erdi. Gizem Ertürk 


*24. Uluslararası Adana Film Festivali ödül törenine oyuncu Meltem Cumbul ve yönetmen Semih Kaplanoğlu arasındaki gerilim damgasını vurdu. Kaplanoğlu; Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü’nü almak için sahneye çıktığında gecenin sunucularından Meltem Cumbul yönetmenin elini sıkmadı. Kaplanoğlu’nun ikinci girişimi de sonuçsuz kaldı ve Cumbul yönetmen sahneden inene kadar sırtını dönerek protesto etti. Bu olay töreni izleyen herkeste soğuk duş etkisi yarattı.

*Gecenin sunuculuğunu Meltem Cumbul ile birlikte Adanalı ünlü gazeteci Ayşe Arman üstlendi. Arman sunuculuk teklifiyle ilgili olarak, “Meltem bu geceyi bir erkekle değil bir kadınla sunmak istiyorum dedi ve bende koşarak geldim” dedi. İkilinin geceye renk katmak için hazırladıkları Adana yöresine ait kelimeler ve kullanımları bölümü belki de yeterince prova yapmaya zaman bulamadıkları için bekledikleri etkiyi yaratmadı.

 

 

*Törenin en sıkıntılı anlarından bir tanesi de özellikle uluslararası kategoride ödül vermeye ve almaya gelmeyen kişiler oldu. Ödülü verecek olan kişinin herhangi bir durumdan dolayı gelememesi normal ancak böyle durumlarda yerine bir başkasının almasına alışkınız. O da olmayınca ve bu durumun defalarca tekrarlanması şık olmadı. Sonunda ödüllerden bir tanesini sunucular verdi.

*Ödül verecek kişilerin nasıl vereceğini bilmemesi de ayrı bir trajikomik tablo yarattı. Mesela En İyi Senaryo Ödülü’ne filmi birlikte yazan Pelin Esmer ve Barış Bıçakçı layık görülmüştü ancak verecek kişi iki ayrı ismi görünce kafası karıştı ve ne yapacağını bilemedi. Sonunda Ayşe Arman’ın “İngilizce yazmıyor, Türkçe yazıyor; mikrofona gidecek ve kağıtta yazılanı okuyacaksınız” çıkışıyla zar zor okunabildi. Tabii bunlar hep önceden hiçbir prova yapılmamasından kaynaklanıyor.

*Gecenin en önemli ödüllerinden olan; Yılmaz Güney Ödülü, Adana İzleyici Ödülü ve Siyad En İyi Film Ödülü ilk yönetmenlik denemesi ile büyük beğeni toplayan Onur Saylak imzalı Daha filmi oldu. Filmin 16 yaşındaki genç yıldızı Hayat Van Eck, Umut Veren Genç Erkek Oyuncu kategorisinde de bir ödül daha almasıyla Daha ödül sayısını 4’e çıkardı.

 


*24. Uluslararası Adana Film Festivali’nin En İyi Filmi olarak kayıtlara geçen film Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok oldu. Gerçi tören öncesi ödüllerde oldukça şaşıracağımızın duyumlarını almıştık. Yine de şaşırdık. En İyi Yönetmen Ödülü de filmin yönetmeni Onur Ünlü’ye verildi. En azından burada bir tutarlılık söz konusu… En iyi film ve yönetmen ödülünün aynı film ve yönetmene verilmesine de alışkın değiliz çünkü… En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nün ise Murtaza ile Cezmi Baskın’a verileceği düşünülüyordu ancak ödül Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok ile Fatih Artman’ın oldu. Filme bir ödül de En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalından Hare Sürel’e geldi.

 


*En İyi Senaryo Ödülü film boyunca bir romanın sayfalarında geziyormuş hissi uyandıran İşe Yarar Bir Şey’in yönetmeni ve senaristlerinden Pelin Esmer ve yazar Barış Bıçakçı’nın oldu. En İyi Kadın Oyuncu ödülü ise beklendiği gibi Başak Köklükaya’nın oldu.  Deneyimli görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki ise bu kategoride ödülü kimseye kaptırmadı. Böylece İşe Yarar Bir Şey törenden 3 ödülle ayrıldı.

 

 

*Törenin en sürprizli ödülleri ise genç ve dinamik bir ekip olan Kar filmine gitti. Kar; En İyi Kurgu (Ayris Alptekin), Türkan Şoray Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü (Hazar Ergüçlü) ve Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Halil Babür’ün oldu. Daha önceki törenlerde de yaşadığımız üzere bu ödülü alan birçok oyuncu bozuluyor. Özellikle de yaşı 30 dolaylarındaysa… 16 yaşındaki Hayat ile aynı kategoriye ödül almış olmaktan dolayı biraz bozulmuş gibiydi… Ödülü alırken “beni hala genç gördüğünüz için teşekkür ediyorum” dedi.

*Ulusal Yarışma’nın en gözde filmlerinden Ümit Ünal imzalı Sofra Sırları’na hiç ödül çıkmaması düşündürdü. Oyuncuklukları, müzikleri ve yönetimiyle seçkinin en iyi filmlerinden bir tanesinin görmezden gelinmesi geçen sene ulusal ve uluslararası birçok festivalden ödüller ve övgülerle ayrılan Albüm’ün Antalya’dan eli boş dönmesini getirdi.

 

 

 

*Herkesi oldukça şaşırtan birbaşka ödül ise, seçkinin en zayıf halkası olarak görülen Körfez filmine, sanırım verecek başka ödül bulunamayınca Jüri Özel Ödülü verilmesi oldu.

*Ödül töreninde gerilimli anlar da yaşandı. Yılmaz Güney Ödülü’nü vermek için sahneye Yılmaz Güney’in kızı Elif Güney ve kardeşi Yaşar Pütün birlikte çıktı. Elif Güney sahneden indikten sonar Pütün sahnede kalarak Akit Gazetesi’nin Yılmaz Güney’in de adını geçen bir haberi hatırlatarak sert bir konuşma yaptı.

*Yaklaşık 7 yıldır film festivallerini yerinden takip ediyorum. Tüm bu yukarıda sıraladığımız olaylar aslında her yıl başımıza gelen vakalar… Sadece hala şaşırmaya ya da üzülmeye devam ediyoruz. Yıllardır ödül törenlerindeki sunucu  ya da sunum hatalarını yazar dururuz. Böyle gelmiş böyle gitmesin festivaller diye… Günlerimiz bitecek bir gün saya saya…

*Sonuç olarak her şeye rağmen (film gösterimlerindeki teknik aksaklıklardan tutun da ödül törenindeki hatalara kadar) Adana Film Festivali çeyrek asra yaklaşan geçmişi ile bu ülkenin en önemli film festivallerinin başında gelmektedir. Bu sebeple bu kadar şaşırıp üzülüyoruz olan bitenlere. Bu yıl festivaldeki yönetim ve organizasyon değişikliklerini biliyoruz ve takip ettik. Yeni ekip çok kısa bir sure içerisinde geceli gündüzlü bir çaba göstererek festivali yaşatmaya çalıştı. Her şeye rağmen bu çaba bile takdire şayan… Ülkenin de haleti ruhiyesini göz önünde bulunduracak olursak bu şartlarda hala bir yerlerde sanata dair bir şeylerin yapılıyor olması bile çok kıymetli. Seneye 25 yaşına basacak festivalden beklentimiz büyük, Adana’ya olan sevgimiz ve saygımız hepsinin ötesinde… Muzaffer İzgü’lerin, Yaşar Kemal’lerin, Orhan Kemal’lerin, Yılmaz Güney’lerin şehrinden selam olsun…