Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
DİZİ
16/12/2019

Netflix'in iddialı fantastik dizisi The Witcher, 20 Aralık'ta ilk sezonuyla ekranda!

Son dönemde pek çok farklı türden diziyle Netflix'e kilitlendiğimiz doğrudur; ancak şöyle safkan fantastik bir yapıma da fazlasıyla hasret kalmıştık doğrusu. Neyse ki The Witcher’la canavarlara, cadılara ve büyülü yaratıklara doyacağız!

Superman rolüyle ünlenen yakışıklı oyuncu Henry Cavill, yepyeni bir fantastik macerayla karşımızda! Bugüne dek The West Wing, Daredevil ve The Umbrella Academy gibi yüksek profilli projelerin yapımcısı olan Lauren Schmidt Hissrich’in himayesinde romanlardan televizyon dünyasına uyarlanan The Witcher, aynı zamanda milyonların sevdiği bir video oyunu kahramanı. Game of Thrones’un bittiği, Lord of The Rings’in uzak ufuklarda bile görünmediği şu günlerde; The Witcher, fantastik maceralara dair açlığımızı giderecek ve hatta belki de boynuz kulağı geçecek ve bu fantastik macera hiç bitmesin isteyeceğiz!
 



The Witcher’a gün saymaya başladığımız şu günlerde, bazı konulara açıklık getirmek istiyoruz. Her ne kadar The Witcher serisi, son yıllarda video oyunları sayesinde büyük sükse yapmış ve geniş bir hayran kitlesi edinmiş olsa da video oyunları, tıpkı dizinin kendisi gibi Andrzej Sapkowski'nin romanlarından ilham alınarak doğmuştur. Dizinin video oyunları yerine romanları baz alarak ilerleyeceğinin altını çizmekte yarar var. Bu sayede beklentinizi ona göre ayarlayabilirsiniz. Her ne kadar oyunlar da kitaplardaki pek çok konuyu işlemiş olsa da bu iki dünya arasında önemli farklar bulunuyor. The Witcher'ın kitapları ve video oyunları arasındaki farklara Postkolik merceğini tuttuk:
 



Romanlardaki Geralt'ın video oyunlarında gördüğümüz Geralt'tan en büyük farkı, entelektüel birikimini konuşturmaktan çekinmemesi olacak. Oyunların aksine, kitaplardaki Geralt oldukça konuşkan ve zekasının gücünü kelimelere dökmekten çekinmeyen bir yapıya sahip. Karaktere video oyunlarından aşina olanlar, Geralt'ı bir miktar geveze bile bulabilirler; ancak yanılmasınlar, Sapkowski'nin yarattığı karakterin özü bu! Geralt, oyunlarda kolaylıkla yeni görevler buluyor ve bu görevler sayesinde oldukça rahat para kazanabiliyordu. Kitapların dünyasında işler bir hayli farklı. Geralt'ın kendisine iş verecek müşteri bulması imkansıza yakın ve "witcher" adlı karakterler halk arasında neredeyse nefret edilen tipler.
 



Ayrıca Geralt'ın oyunlardaki refahından dizide eser göremeyince şaşırmayın! Video oyunlarında kontrol ettiğiniz, düşmana korku, dosta güven veren o karakteri unutun! Kitaplarda Geralt'ın oyun dünyasındaki ideal kişiliğinden eser yok. Üstlendiği görevlerin büyük bölümünde başarı sağlayamayan ve genellikle dostları tarafından sık sık ölümün kıyısından kurtarılan Geralt, pek de "Superman" sayılmaz yani ☺ Oyunlardaki Geralt'ın pek çok önemli vakada desteklediği tarafı ihya ettiğini bilirsiniz. Oyunda gösterdiğimiz başarılar, etrafımızdaki dünyanın gidişatında direkt etkiye sahiptir. Halbuki kitaplardaki Geralt, daha "orta yolcu" bir tiptir ve genellikle "ne şiş yansın, ne kebap" tavrını takınır. Etliye sütlüye bulaşmadan parasını kazanıp yoluna gitmeyi hedefleyen Geralt için "ekmeğinin peşinde" yakıştırmasını yapmak isabetli olacaktır. Hadi Geralt'ın durumu bu; peki ya diğer karakterler?
 



Romanların sıkı takipçileri, Dandelion karakterinin büyük hayranıdır ve pek çoğu da bu renkli karaktere oyunlarda yeterince yer verilmediğinden yakınmaktadır. Endişeye mahâl yok, bu iddialı dizide Dandelion'a yeterince yer verilecek. Dandelion, tüm neşesine ve esprili karakterine rağmen hafif korkak bir tip. Genellikle başını belaya soksa da kitaplarda Geralt'ın hayatını kurtarmışlığı bile vardır. Oyundaki ilişkilerinin aksine Geralt ve Dandelion kitaplarda adeta can ciğer kuzu sarması gibi takılan iki sıkı kankadır! Kitapların bir diğer artısı da oyunların aksine bize yan karakterlerin maceralarını konu edinen bölümler sunması... Bu sayede The Witcher'ın fantastik dünyasına dair farklı perspektifler ve görüşlere de hakim oluruz. Özellikle de Dandelion, Triss ve Ciri gibi karakterlerin iç dünyalarına daha derinlemesine dalınması, eminiz diziyi de zenginleştirecektir. The Witcher’ın merakla beklenen ilk sezonu 20 Aralık’ta Netflix’te yayında olacak. Bu arada dizinin 2. sezon onayını aldığını da belirtelim.