Seyyit Bozdoğan'ın sergisini kaçırmayın!

Türk resminin usta isimlerinin ömürlük üretimlerini yansıtan retrospektif sergilere ev sahipliği yapan İş Sanat Kibele Galerisi, ressam Erol Deneç ve Muhsin Kut’un beğeni toplayan sergilerinin ardından bu sezon son olarak ressam Seyyit Bozdoğan’ı ağırlıyor. Sanat tutkunları böylece Türk resminin önemli temsilcilerinden biri olan Seyyit Bozdoğan’ın en değerli çalışmalarını bir arada görme fırsatı yakalayacak. Çok uzun yıllar Almanya’da yaşayan ve Türkiye’de döndükten sonra 2007 yılında Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olan Bozdoğan ile fakültede bir araya geldik ve kendisine merak ettiklerimizi sorduk.

Almanya’nın hayatınızda nasıl bir rolü var?
Açıkçası Almanya öncesine kadar çok fazla eğitim aldığımı söyleyemem. Urfa’da öğretmenlik yaptığım dönemde çok resim yapardım ama daha çok kendi kendimi eğitmiştim. 1968’de Berlin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde yazılmamla birlikte hem sanata bakışım değişti hem de bu işi profesyonelce yapabileceğimi gördüm. Çok önemli hocalardan eğitim aldım. İlk sergimi de yine Berlin’de, okuldan mezun olduktan sonra 1974’te açtım. Ardından Ernst-Strassmann-Stiftung burslusu olarak Köln'de resim çalışmalarını sürdürdüm ve burs sonrası Köln kentine yerleştim. Evet, Almanya’nın sanatıma çok önemli bir katkısı olduğunu söyleyebilirim. Beni en çok etkileyen, yolumu aydınlatan ressam ise İngiliz Francis Bacon’dır.

Tarzınızda zaman içinde nasıl bir değişim yaşandı?
Yıllar içinde resmim daha yöntemsel hâle geldi, içinde belli bir sistemi ve matematiği var. Eski çalışmalarımda doğa tahribatını canlandıran somut şekillerin ve figürlerin yerini yeni çalışmalarımda soyut desenler aldı. Tam soyut da diyemem aslında, daha çok soyutlama. Dış dünyadan yansıyan şeyler mutlaka oluyor. Bu yüzden eserlerim ilk bakışta soyut gibi algılansa da, dikkatli incelendiğinde içindeki figürler mutlaka keşfedilecektir. Tekniğimin en ayırt edici özelliklerinden biri bu. Ayrıca çalışmalarımda renk çok fazla öne çıkar.

Öne çıkan özelliklerinizden biri de tekniğiniz.
Resim yaparken ağırlıklı olarak frotage tekniğini kullanıyorum. Çok basit ifadeyle; yapılmış dokun bir bezin ya da kâğıdın altına konur, kâğıdın üstüne mumlu pastel sertçe sürülerek alttaki doku üstte taşınır. İkinci bir uygulamada alta konulan dokunun üzerine kâğıt ya da tuval konur. Tuvalin ya da kâğıdın üzerine kalınca yağlı boya sürülür ve spatül ile kuvvetlice kazınarak doku üste çıkarılır. Tuvallerimde 3D görselliğine benzer öne çıkış da bundan kaynaklanıyor.

Peki İş Sanat Kibele Galerisi’nde bizi nasıl bir sergi bekliyor?
Bu serginin benim için önemi çok büyük. Sanat alanına adım attığımdan bu yana yaptığım çalışmaların en önemlileri tek bir çatı altında bir araya gelecek. Bu sergi aynı zamanda yıllar içinde değişen tarzımın ve sanata bakışımın da bir yansıması olacak. Tüm çalışmalarımı tabii ki sergileme imkânım yok ama sergiye 50 yıllık sanat hayatımın her döneminden çalışmalar koymaya özen gösterdim. Bu yüzden sergiye gelenler yaklaşık 150 çalışmamı görebilecekler.

SEYYİT BOZDOĞAN KİMDİR?
1941 yılında Kozan’da (Adana) dünyaya gelen Seyyit Bozdoğan, Perşembe Yatılı İlköğretmen Okulu’nda okudu. 1959-1962 yılları arasında Urfa’da öğretmenlik yapan Bozdoğan, 1962-1967 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde tiyatro dekoru-kostüm ve resim öğrenimi gördü, İstanbul Operası’nda dekoratörlük yaptı. 1968- 73 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından burslu uzmanlık eğitimi için Almanya’ya gönderilen sanatçı, Berlin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde okudu. Londra, Paris, Amsterdam ve İtalya’da da sanatsal incelemeler yapan Bozdoğan, 1986 yılında Berlin Senatosu Sanatsal Çalışma Bursu’nu aldı. 2007 yılında Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olan Bozdoğan, 2012 yılında doçent oldu.