Postkolik_Loader
Haberi Paylaş!
POP-KÜLTÜR
08/06/2017

ViBio ile yanlı ve acılı biyografiler

Ünlüler, futbolcular, oyunlar, diziler... Hepsi hakkında acılı gerçekler… Sansür mansür yok, bam bam bam! ViBio’dan söz ediyoruz. 

Postkolik ekibinin son dönemde en beğendiği Youtube kanallarından biri ViBio. İlk videolarını Ekim 2016'da yayınlayan bu Youtube kanalı, son dönemde paylaşımlarıyla bir hayli dikkat çekiyor. Oldukça kaliteli bir içerikle ünlü insanların hayatlarını anlatan bu şahane oluşumun arkasında Pelin Olgun, Çağrı Çevik ve Orçun Uzun var. Videoları Pelin sunuyor ama metinler ortak yazılıyor. Neyse biz susalım, Vibeo'yu Pelin anlatsın:

Bize öncelikle Vibio'nun öyküsünü anlatır mısın?
Çevremize baktığımızda biz normal insanların hayatında ünlülerin ne kadar yer kapladığını fark ettik. Magazin programları, diziler, yarışmalar, hepsi ünlüler ve hayatları üzerine ama kimse hayatlarını bilmiyor. İzlediğimiz bu insanlar kim? Neler yaptılar? Neden bu kadar seviliyor ya da nefret ediliyorlar? Bu sorularla yola çıktık ama bir sorun vardı: Televizyonda herkesin birbirini övdüğü, yücelttiği ve gerçekten düşündüklerini dile getiremediği bir dünya var. YouTube ise samimiyetin ve ifade özgürlüğünün mümkün olduğu bir platform. Bu kanalda asıl amacımız arkadaş ortamında yaptığımız sohbeti kamera önünde ve gerekçe göstererek yapmaktı. O yüzden yanlı ve acılıyız.

Portre seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Adını söylediğimizde ilk olarak bizim için bir şey ifade etmesi gerek. Bu ille sevmek ya da sevmemek değil, aklımızda bir sahne oluşturması yeterli, gerisi zaten geliyor. Diğer ve kesinlikle görmezden gelemeyeceğimiz bir unsur da; video biyografisini yapacağımız bu isim hakkında konuşacaksak iyi ya da kötü bir şey söyleyeceksek bunu kanıtlayabilir miyiz? Aynı zamanda ilginç bir hayat hikâyesinin olması da ViBio’da olması için yeterli.


Videoların hazırlanma süreci nasıl oluyor?
Profile karar vermek en zor kısımlardan biri aslında, isim belli olunca işi yarılamış sayıyoruz kendimizi. Geri kalan o kişinin hayatını en ince detayına göre araştırmak ve bunu izleyiciyi sıkmayacak bir şekilde metne dökmek. Üç yazarız. Genelde ben yazmayı daha çok seviyorum. Üç yazar da o metne mutlaka dokunur. Metin hazırlandıktan sonra çekimi ofisimizdeki stüdyomuzda yapıyoruz. Metnin yazımından sonra en zor kısım bunu görsele dökmek. Bizim hayal ederek yazdığımız metni Orçun uzun süre uğraşarak, görsellerle destekleyerek daha izlenebilir bir hâle getiriyor. Bir videonun tamamlanması, o kişinin hayatına göre değişiyor. Şener Şen’i bir haftada yazarken Aleyna Tilki için bir gün yetmişti.

Muhalif olarak prim yaptığınız eleştirilerine ne demek istersin?
Aslında videolarımız sert değil, sadece insanlar eleştiriye açık değil. Kimi isimlerin fan’larını oldukça mutsuz ettiğimiz oluyor. “Bu kadar eleştiriyorsanız siz yapsaydınız!” gibi tepkiler en çok karşılaştığımız tepkiler. Ama birini eleştirmek için ille de onun yaptığını yapmak zorunda değiliz. Bizler birey olarak sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeyleri ifade edebilmeliyiz, biz de bunu yapıyoruz.

Şu ana kadar en beğenilen/izlenen videolarınız hangileri oldu?
Muhalif olmadığımız birçok videomuz da var ama eleştiri dozunun yüksek olduğu videolar en çok sevilenler oldu. En beğenilen videomuz Kemal Sunal videosuydu. Çok çalıştık duygumuzu tam ifade edebilmek ve ustanın hakkını verebilmek için. En uzun videomuz olmasına rağmen yine de kısa ve yetersiz geldi bize. En çok izlenen ise Cem Yılmaz ViBio’su.

Bundan sonrası için planlarınız nedir?
ViBio projesi sadece bir başlangıç projesi. Sıfırdan başlayarak kısa sürede başarılı olabildiğimizi gördük ve bunun getirdiği güvenle yeni projeler üzerinde çalışmaya başladık. Bu sefer kişi üzerinden değil olaylar üzerinden çalışmak istiyoruz. “O Anlar” adında bir projemiz var. Bu her şey olabilir. Ülkenin gidişatını belirleyen o an, bir kişinin hayatındaki dönüm noktası, bilimin yolunu değiştiren bir olay… Bunun yanında daha eğlenceli olacağını düşündüğümüz bir de fitness programı düşüncemiz var. Tamamen ViBio düşüncesinden farklı ancak güzel ve değişik bir lifestyle projesi.

Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?
Gerçekten zor bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Sosyal medyada iş yapmak başlı başına zorken bir de eleştiri yapmak işimizi daha da zorlaştırıyor. Buradaki zorluk içerik konusunda değil, tepkiler konusunda. Bizim en güvendiğimiz kısmımız içeriğimiz. Schopenhauer ile Hadise’yi, Sartre ile Müslüm Gürses’i bir arada işleyen başka bir yer görmeniz oldukça zor. O yüzden içeriğe bakılmaksızın kılık kıyafet, makyaj konusunda eleştiri gelince üzülmüyor değiliz. Eğer bunlara yorum almak isteseydik binlerce makyaj kanalından biri olur, milyon izlenmelerle keyfimize bakardık. Yine de bu bizi, ekran önünde yer alarak en sert tepkilere maruz kalan beni bir an bile yıldırmadı.