Rene Zellweger’in efsanevi şarkıcı ve oyuncu Judy Garland’a hayat verdiği Judy, 3 Ocak’ta sinemalarda

Hollywood, sadece kurgusal dram öykülerini beyazperdeye aktarmasıyla ünlü değildir; aynı zamanda pek çok genç ve başarılı sanatçının tuhaf hırsların pençesine düşerek yitip gittiği bir mezarlıktan da farksızdır. Sinemanın şatafatlı dünyasının kamera arkasında işleyen paslı çarklar, bugün halen potansiyeline ulaşamamış ömürleri sindirerek dönüyorsa, bu işlerde devran pek de dönmeyecek demektir! Her şeyin bir bedeli var, Judy Garland da işte bu bedeli ziyadesiyle ödeyenlerden biri ve biz bu olağanüstü yıldızın son günlerine Judy filmiyle tanıklık edeceğiz.
 

Frances Ethel Gumm, namıdiğer Judy Garland, Hollywood kariyerine çocuk yıldız olarak başlayan, olağanüstü yeteneklerle donatılmış bir aktristi. Benzersiz şarkı söyleme kabiliyetini ve dans alanındaki yeteneğini oyunculuğuyla birleştiren Garland, 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından biri olarak kabul ediliyordu. Sanat yaşamı boyunca Academy Juvenile Award, Golden Globe, Tony ve Grammy ödülü kazanarak tarihte eşine nadir rastlanan başarılara sahip olmuştur. The Wizard of Oz filmindeki Dorothy rolüyle bugün halen milyonlarca insanın kalbine taht kurmuş olan Garland, maalesef şöhretinin ve yeteneğinin bedelini acı tecrübelerle ödemiştir.



Küçük yaşından itibaren filmlerde güzel gözükmesi için zayıflama haplarına bağımlı hale getirilen Garland'ın Hollywood'un karanlık yüzü olan sapkın sinema endüstrisinden de çok çektiği bilinmektedir. Neredeyse çocuk yaşından beri tacizle örselenen yaşamı, Garland'ın erkeklerle sorunlu ilişkiler kurmasına sebep olmuştur. Pek çok kez evlenen, nişanlanan ve sorunlu boşanmalar atlatan Garland'ın çocuklarına hasret bir anne olarak geçen son yılları da yürek dağlayan ayrıntılardır. Amerika'da hakkında çıkan asılsız ve iftira dolu magazin haberlerine dayanamayarak kısa süreliğine kariyerine İngiltere'de devam eden Garland, fiziken ve mental olarak o kadar yıpranmıştır ki 47. doğum gününden kısa bir süre sonra hayata gözlerini yummuştur.
 

Flm, bu büyük yıldızın yaşamının son dönemine ışık tutması açısından önem taşıyor. Judy, direkt olarak bir biyografi filmi olarak ilerlemek yerine, 2000'lerin çok sevilen bir müzikal yapımını kendine ölçek almış. Peter Quilter imzalı End of the Rainbow müzikali, Judy Garland'ın yaşamının son dönemine odaklanan bir yapımdır. Dünya prömiyerini 2005 yılında Sidney’de yapan ve uzun yıllar boyunca Londra'da sergilenen gösteri, 2012 yılında ilk kez Broadway'de sahnelenmiş ve büyük beğeni toplamıştır. Oyunun konusundan kısaca bahsetmek gerekirse; Judy Garland, genç nişanlısı Mickey Deans ve piyanist Anthony'le birlikte Londra'ya yerleşmiştir. Şehrin en ünlü gösteri merkezlerinden The Talk of The Town'da tam beş hafta sürecek olan kapalı gişe performanslara imza atmaya hazırlanan Judy Garland için bu iş sahne yaşamında atacağı son kurşun haline gelmiştir. Garland'ın ABD medyasından kaçarak Londra'ya sığındığı bu ufak turne, sanatçı için "ya tamam ya devam" noktasında hayati önem taşır. Tüm bu stresle baş etmeye çalışırken bir de bağımlılıkları ve hayatındaki erkeklerle başı belada olan Garland, trajik sona doğru sürüklenir. Bir hayli acıklı bir yaşam öyküsü olan Garland'ın yürek burkan dramını gözler önüne seren bu müzikal gösteriyi sinemaya uyarlamak gerçekten de cesaret işi!
 

Oscar ödüllü aktris Renée Zellweger, uzun zamandır bu kadar dişli bir rolle karşımıza çıkmıyordu. “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında Oscar sahibi olan sanatçının bu sene “En İyi Kadın Oyuncu” kategorisinde Oscar’a en yakın isim olduğu kulislerde konuşuluyor. Bu filmde Zellweger’e yardımcı rollerde Finn Wittrock, Jessie Buckley, Rufus Sewell ve Michael Gambon eşlik edecek. Hollywood’un en önemli yıldızlarından birinin yeteneğiyle, Hollywood’un en trajik yaşam öykülerinden birini anlatan Judy filmi ülkemizde 3 Ocak’ta vizyonda olacak.